Yeşilay'ın, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının işbirliğiyle düzenlediği 6. Küresel Davranışsal Bağımlılıklar Kongresi'ne Kore Katolik Üniversitesi'nden katılan Prof. Dr. Hae Kook Lee ile görüştüm. Prof. Dr. Lee, oyun bağımlılığı ile ilgili çarpıcı bilgiler paylaştı. Prof. Dr. Lee; 21 okulda 2 bin öğrenciyi 3 yıl boyunca oyun bağımlılığı ile ilgili mercek altına aldıklarını söyleyerek, bu çalışmadan örnekler verdi. Ergenlerin kritik yaş dönemlerinde nasıl oyun bağımlılığı geliştirdiklerini incelediklerini belirten Prof. Dr. Lee, oyun bağımlılığı belirtilerini şöyle sıraladı: "Oyun oynama ya da internet kullanma ile aşırı meşgul olma, daha uzun süre oynamak isteme, başarısız bırakma girişimleri, sosyal, mesleki, akademik başarıdaki bozulmaya rağmen devam etme."
DÜRTÜLERİ ÇOK YÜKSEK
Erkek çocukların oyun bağımlılığı konusunda daha riskli olduğunu belirten Prof. Dr. Lee "Kız çocuklarında risk daha düşük. Aile bütünlüğü bozulmuş olanlarda ve düşük sosyoekonomik statüde de risk artıyor. Yaş değişkeni belirleyici değil. Yüksek dürtüselliğe sahip gençler bağımlılık geliştirme açısından daha riskli" dedi.
EN RİSKLİ GRUP
Oyun süresi artan gruplarda bağımlılık riskinin daha yüksek olduğunun altını çizen Prof. Dr. Lee "Haftada 5 gün internette oyun oynayan gençlerde oyun bağımlılığının gelişiminin 8 kat arttığına dikkat çekildi. Çok oyunculu çevrim içi oyunlar oynayan gençler, internet oyun bağımlılığı açısından daha riskli. Aynı zamanda oyun yayınlarını izlemek ve E-spor topluluklarına katılmak riski artırıyor. Oyun oynamaya erken başlayanlarda bağımlılık riski daha yüksek oluyor" dedi.
İSKELET SİSTEMLERİ 8 KAT DAHA FAZLA AĞRIYOR
BAĞIMLI kişilerde; göz kuruluğu, dikkatsizlik sonucu kaza riski, depresif semptomlar ve intihar riskinin, bağımlı olmayanlara göre daha yüksek görüldüğünün altını çizen Prof. Dr. Lee, şunları söyledi: "Aynı zamanda bu çocukların kas ve iskelet ağrıları da çok fazla oluyor. Yüzde 54'ünde örneğin kas ve iskelet ağrısı tespit ettik. Yani diğer gençlere göre 8 kat daha fazla kas ve iskeletleri ağrıyor. Göz kuruluğu 2 kat daha fazla oluyor. Depresyon riskleri 3 kat daha fazla. Yani oyun bağımlılığının bedelini fiziksel olarak da ödüyorlar."
BU KURALLARI MUTLAKA KOYUN!
Prof. Dr. Lee, oyun bağımlılığının engellenmesi için şu kuralların benimsenmesini tavsiye etti:
İlkokul öncesinde oyun maruziyetinin engellenmesi.
Ebeveyn rehberliği ile günlük oyun süresi ve haftalık sıklığı sınırlandırılmalı.
Okulda akıllı telefon kullanım düzenlemeleri uygulanmalı.
Saldırgan oyun pazarlamasına karşı gençlerin korunması.
Yüksek riskli grupların psikolojik, demografik ve çevresel özelliklere göre tanımlanıp desteklenmesi.
Uzun vadeli bağımlılık sonuçlarını önlemek için erken müdahale edilmesi.
Müdahalelerin aile, okul, toplum, sağlık sistemi ve dijital ortamlar arasında entegre şekilde yapılması.
'KOMBİNE AİLE'NİN ÇOCUĞU BAĞIMLI OLMUYOR
EBEVEYN müdahalesinin oyun süresi ve bağımlılığını azalttığını söyleyen Prof. Dr. Lee, "3 tip aile modeli var. Kontrolcü aile, kombine aile ve ihmalkar aile. Kontrolcü aile, çok fazla kontrol ettiği için gençler üzerinde baskı kurabiliyor. İhmalkar aile zaten çocuğu yalnız bırakmış oluyor. Ama kombine aile diye tanımladığımız dengeli, kontrollü ve anlayışlı ailelerin çocukları oyun bağımlısı olmuyor. Oyun bağımlılığı ne kadar erken fark edilirse o kadar önlenmiş oluyor" dedi.
