Adından görece az söz ettiğimiz, fakat onlarca faydasını bünyesinde toplayan küçük bir bitki, beslenme sisteminde bir dönüşüm sağlayabilir. İşte diyabetten kansere birçok kronik hastalığa karşı koruyan o besin…
Kapari, Akdeniz mutfağında yaygın olarak bulunur ve kullanılır. Zeytinin hafif acısıyla birleşen lezzetli, limonsu bir tada sahiptirler. Kapari, Capparis spinosa'nın olgunlaşmamış çiçek tomurcuklarıdır. Akdeniz, Asya ile Güney Afrika'nın bazı bölgelerine özgü çok yıllık, yaprak döken kış bitkileridir.
Bezelye büyüklüğündeki bu tomurcuklar yetiştirildikten sonra güneşte kurutulur ve keskin limon aroması nedeniyle turşularda kullanılır. Antik tarih, Kapari'nin Sümer yemeklerinde kullanıldığını söylüyor. Kaparilerin boyutları, bir karabiber tanesinden küçük de olabilir, bir yeşil zeytin boyutuna kadar da çıkabilir. İşte kaparinin faydaları…
ANTİOKSİDAN YÖNÜNDEN ZENGİN
Kapari, rutin ve quercetin dahil olmak üzere flavonoid bileşikler açısından zengindir. Bu bileşiklerin her ikisi de güçlü antioksidan kaynaklarıdır. Serbest radikalleri nötralize ettikleri, serbest radikalleri kapattıkları ve hücrelerimize zarar vermelerini engelledikleri bilinmektedir.
Kanın düzgün dolaşımına yardımcı olur ve gergin kan damarlarının tedavisinde çok yardımcı olabilir. Son araştırmalar, quercetin'in analjezik, antienflamatuar, antibakteriyel ve anti-kanserojen özelliklere sahip olduğunu ortaya koymaktadır.
MİNERAL DEPOSUDUR
Kapari demir, kalsiyum, bakır gibi mineraller ve yüksek düzeyde sodyum içerir. Kalsiyum, güçlü kemikler ve dişlere sahip olmaya yardımcı olur. Bakır, bir dizi vücut işlevine yardımcı olmak için katalizör görevi gören enzimler üretmek için belirli proteinlerle birleşir. Demir, kaslarımızın oksijeni depolamasına ve kullanmasına yardımcı olur. Vücudumuzun yiyecekleri sindirmesine yardımcı olan birçok enzimin bir parçasıdır.
YOĞUN BİR VİTAMİN KAYNAĞI
Kapari, A vitamini, K vitamini, niasin ve riboflavin gibi vitamin deposudur. A vitamini görme yeteneğini geliştirir ve karanlıkta görmemize yardımcı olur. Ayrıca bazı kanserlerin riskini azaltabilir. Bu temel vitamin, vücudumuzun enfeksiyonla savaşmasına yardımcı olur ve bağışıklık sistemini güçlendirir.
K vitamini kemik sağlığında hayati bir rol oynar. Kanın pıhtılaşma riskini azaltır. Niasin kalp ve damar hastalıklarına karşı korur, kolesterolü düşürür, bilişsel işlevlerin yanı sıra sinir ve sindirim sistemlerini destekler. B2 vitamini olarak da adlandırılan riboflavin, vücudun yiyecekleri bizi enerjik tutan yakıta dönüştürmesine yardımcı olur. Ayrıca adrenal fonksiyonu desteklediği bilinmektedir. Böylece, sağlıklı bir sinir sisteminin korunmasına yardımcı olur.
DİYABETE KARŞI KORUYUCU
Kapari diyabeti kontrol altında tutmaya yardımcı olur. Kapari, kan şekerini sabit tutan kimyasallar içerir. Halihazırda diyabet ilacı kullanıyorsanız, her ikisi de kan şekerini düşürme eğiliminde olduğundan, yüksek miktarda kapari tüketmekten kaçınmanız gerekebilir.
KURU CİLDİ NEMLENDİREBİLİR
Kapari kuru ciltler için faydalı besinlerden biridir. Ayrıca cilt kızarıklığı, tahrişi ve sivilceleri tedavi etmek için kullanılırlar. Bu nedenle cilt bakım ürünlerinde kapari kullanılmaktadır. Aynı zamanda kapari, antioksidan özelliğinden dolayı yaşlanma sürecini yavaşlatmaya yardımcı olur.
SAÇ UZAMASINI HIZLANDIRIR
Kapari, B vitamini ve demir açısından zengin olduğu için saç bakım ürünlerinde de yaygın olarak kullanılmaktadır. Her ikisinin de saç büyümesini teşvik ettiği bilinmektedir. B vitamini vücudumuzdaki kan dolaşımına yardımcı olur. Böylece kan dolaşımı sağlıklı ve parlak saçlar için birincil koşul olduğu için saçın genel sağlığını korur. İçeriğindeki demir ise; saç dökülmesini önlemeye yardımcı olur.
DİKKATLİ TÜKETMENİZ GEREKEN DURUMLAR:
Not: Kapari tüketmeden önce, eğer daha önce tüketmediyseniz ve kronik bir rahatsızlığınız varsa mutlaka doktorunuza danışın.