Kısaca antioksidanlar ise oksitadatif stresin zararlı etkilerinden bizi koruyan, hücrelerimizin bütünlüğünü sağlayan ve DNA'mızı hasardan korumak için oluşturulmuş moleküllere denir.
Antioksidan bakımından zengin besinlerle beslenmek bizi sadece hastalıklardan korumakla kalmaz, yaşlanmayı da geciktirir.
Yapılan birçok bilimsel çalışmada düzenli orman meyvelerini tüketmenin iltihaplanma seviyelerini önemli ölçüde düşürdüğü belirlenmiştir.
Aynı şekilde bu sayede kardiyovasküler hastalıklara yakalanma ve kanser gelişme riskini de büyük ölçüde azaltırlar.
International Journal of Chemical Studies'de yayınlanan bir makalede narın başta bir dizi enfeksiyon olmak üzere, osteoartrit, Tip 2 diyabet ve Alzheimer gibi birçok hastalığa yakalanma riskini azalttığı belirlenmiştir.
Bilimsel bir dergide yayınlanan makalede açıklanan analiz, orta boy bir erikte yaklaşık olarak 6,5 mg C vitamini bulunduğunu göstermektedir.
Yapılan birçok farklı araştırma düzenli olarak erik tüketiminin daha iyi bir bilişsel işlev, kemik sağlığı ve kardiyovasküler sağlığa yardımcı olabileceğini göstermektedir.
Bitter çikolatanın ana bileşeni olan kakao tozu, kateşin, epikateşin ve prosiyanidinler gibi zengin bir flonoid kaynağıdır.
Flonoidler ise inflamasyon seviyelerini düşürüp kardiyovasküler sağlığı iyileştirir. Buna ek olarak ise bağışıklığın da gelişmesine katkıda bulunur.
Kakao tüketimi ek olarak insülin direnci, bilişsel işlev ve ruh hali üzerinde olumlu etkilere sahiptir.