İster mısırı haşlanmış olarak yemeyi seviyor olun, ister en sevdiğiniz salataya tat vermesi için ekleyin, mısır dünya çapında sayısız evde temel bir gıdadır. Bununla birlikte, yemeklere eklenmesinde harika bir katkı olmasını şey sadece bu lezzetli sebzenin çok yönlülüğü değil, aynı zamanda birçok insanın bile fark etmeyebileceği pek çok sağlık yararı da sağlamasıdır.
Bilime göre mısır yemenin başlıca faydaları arasında ise şunlar yer alıyor…
KOLESTEROLÜ DÜŞÜRÜR
Kolesterolünüzü daha sağlıklı bir seviyeye taşımak istiyorsanız, diyetinize biraz mısır yağı eklemek, bunu yapmanın etkili bir yolu olabilir.
The Journal of Nutrition'da yayınlanan bir 2018 araştırması, yüksek kolesterolü olan 25 yetişkinden oluşan bir grup arasında günde dört yemek kaşığı mısır yağı tüketmenin, kolesterol seviyelerini eşdeğer miktarda hindistancevizi yağı tüketenlere göre daha büyük oranlarda düşürdüğünü buldu.
Bu nedenle düzenli olarak mısır yağı tüketmek, kolesterolünüzü de sağlıklı seviyelerde tutmanıza yardımcı olur.
DİYABET RİSKİNİ AZALTIR
Beslenmenize bir miktar mısır eklemek diyabetle savaşmanıza da yardımcı olur.
PLOS One'da yayınlanan 2018 tarihli bir araştırma, mor mısırda bulunan antosiyanin pigmentlerinin, gelişmiş glikoz alımı ve artan insülin sekresyonunun yanı sıra, diyabet riskinin azalmasıyla ilişkili iki biyolojik belirteç olan serbest yağ asidi reseptörü-1 ve glukokinazın aktive edilmesi ile ilişkili olduğunu buldu.
SİNDİRİMİ İYİLEŞTİRİR
Ağırlaşan sindirim sisteminizi canlandırmaya çalışıyorsanız, biraz mısır etkili olabilir.
The Journal of Nutrition'da yayınlanan 2013 tarihli bir araştırma, mısırda bulunan iki lif türü olan polidekstroz ve çözünür mısır lifi tüketiminin daha sık dışkı üretimi ile ilişkili olduğunu buldu.
Özellikle tuvalete çıkmakta zorlanıyorsanız düzenli mısır tüketmek bağırsak hareketliliğini artırarak kolayca tuvalete çıkmanızı sağlayacaktır.
BAĞIRSAK BAKTERİLERİNİ GELİŞTİRİR
Vücudunuzun bağışıklık sisteminin yaklaşık yüzde 70'i bağırsakta yer aldığından, bağırsak bakterilerinin sağlıklı bir dengesi yalnızca sindirim sisteminizi sağlıklı tutmak için değil, aynı zamanda tüm vücut sağlığını desteklemek için de gereklidir.
Neyse ki, diyetinize biraz mısır eklemek bu temel dengeyi sağlam tutmanıza yardımcı olabilir.
PLOS One'da yayınlanan bir 2016 araştırması, çözünür mısır lifinin prebiyotik bir etkiye sahip olduğunu ve çalışma deneklerinin sindirim sistemindeki faydalı bifidobakteri miktarını artırdığını buldu.
UZUN SÜRE TOK TUTAR
Atıştırmalık olarak biraz patlamış mısırın tadını çıkarmak, yüksek kalorili atıştırmalıklara yönelmeden öğünler arasında tok kalmanıza yardımcı olabilir.
European Journal of Nutrition'da yayınlanan bir araştırma, beyaz ekmeği %100 tokluk indeksi ile temel karşılaştırma olarak kullanarak, patlamış mısırın %154 tokluk indeksine sahip olduğunu sıraladı.
Bu da aslında mısırın beyaz ekmekten çok daha uzun süre tok tuttuğunun bir kanıtı.
Dahası, Nutrition Journal'da yayınlanan 2012 tarihli bir araştırma, az yağlı patlamış mısırın yüksek yağlı patates cipslerinden daha doyurucu olduğunu buldu.
Bu sayede hem patlamış mısırın tadını çıkarabilir hem de birçok sağlık yararından faydalanabilirsiniz.
GÖZ SAĞLIĞINI KORUR
Makula dejenerasyonu ve katarakt, dünyanın en yaygın görme bozuklukları ve körlüğün başlıca nedenleri arasındadır.
Enfeksiyonlar ve yaşlılık bu hastalıkların başlıca nedenleri arasındadır ancak beslenme de önemli bir rol oynayabilir.
Antioksidanların, özellikle zeaksantin ve lutein gibi karotenoidlerin diyetle alınması göz sağlığını artırabilir.
Lutein ve zeaksantin, mısırdaki baskın karotenoidlerdir ve toplam karotenoid içeriğinin yaklaşık% 70'ini oluşturur.
Yaygın olarak maküler pigmentler olarak bilinen bu bileşikler, gözünüzün ışığa duyarlı iç yüzeyi olan retinanızda bulunur ve burada mavi ışığın neden olduğu oksidatif hasara karşı koruma sağlarlar.
Kanınızdaki bu karotenoidlerin yüksek seviyeleri, hem maküler dejenerasyon hem de katarakt riskinin azalmasıyla güçlü bir şekilde bağlantılıdır.
Gözlemsel çalışmalar da aynı şekilde yüksek oranda lutein ve zeaksantin alımının koruyucu olabileceğini düşündürmektedir, ancak tüm çalışmalar bunu desteklememektedir.
356 Orta yaşlı ve yaşlı yetişkinde yapılan bir çalışmada, karotenoid alımı en yüksek olanlarda, özellikle lutein ve zeaksantin alımında, alımı en düşük olanlara kıyasla maküler dejenerasyon riskinde% 43 azalma bulundu.
