Son zamanlarda kitlesel turizmin kısıtlanması gündemde. Dünya çapındaki şehirler, kalabalıkları uzaklaştırmak ve yerel halkın yaşam kalitesini korumak için yollar arıyor. Ancak çoğu insanın muhtemelen daha önce duymadığı, gözlerden uzak kalmayı planlayan muhteşem bir lokasyon var. 40 yıldır adaya gelen ziyaretçilerin sayısını 400'le kısıtlayan ada halkı, bakın bu kuralın nedenini nasıl açıklıyor...
Altıncı nesil adalı Anthony Riddle, yaptığı açıklamada, "Bunu daha eşsiz bir şekilde ne kadar uzun süre koruyabilirsek, dünyada o kadar eşsiz oluruz." dedi.
Avustralya anakarasının doğu kıyılarından yaklaşık 600 km uzaklıkta bulunan bu destinasyonunda, atalarının nesillerdir yaptığı gibi evlerine saygı duyan ve evlerini koruyan yaklaşık 380 kişilik bir nüfus yaşıyor.
Adaya turizm ilk olarak 1947'de başladı, ancak 1970'lerin sonlarına doğru yerel halk, adanın eşsiz ekosistemini koruma ihtiyacının farkına vardı. Bu çaba, Lord Howe'un 1982'de UNESCO Dünya Mirası alanı olarak tanınmasını sağladı. İşte o zaman yerel liderler turizmi kısıtlamaya karar verdiler ve o zamandan beri bu kararlarından vazgeçmediler.
Adanın %85'inden fazlası doğal ormanlarla kaplı ve yaklaşık %70'i herhangi bir gelişmeye izin vermeyen Kalıcı Park Koruma Alanı'nda yer alıyor.
Ancak yerel halkın ve bilinçli turistlerin yoğun çabaları sayesinde Lord Howe'un doğal güzellikleri ve harikalarının günleri sayılı olabilir; iklim değiştikçe mercan beyazlaması resifleri öldürüyor ve yağmur ormanları ölüyor.
Ancak bu, adalıların çevre dostu yaşam tarzlarını sürdürmelerini engellemedi veya turistleri caydırmadı; destinasyona gidişler 2026 yılına kadar dolu.