Özverili bir sevginin hayattaki en iyileştirici güç olduğunu ispatlayan bu yaşam öyküsü, birçok kişi için ilham olabileceği gibi birçok yanlış anlaşılmayı da ortadan kaldırabilecek örnek bir durum. Tüm sevgisini oğluna adayan Jad Issa, bir çocuğun sevgi dolu yetiştirebilmek için engellerin olmadığını gösteriyor. İşte o hikaye…
BEBEĞİNE TÜM SEVGİSİNİ VERDİ
Sader doğduğunda, Jad büyük bir mutluluk yaşadı ve ailesi için de büyük bir mutluluk kaynağı olmasının yanı sıra tıpkı diğer çocuklar gibi sevgi dolu bir ailede büyüdü. Babasıyla oynadığı oyunlar, birlikte geçirdiği vaktin kıymetini sıklıkla dile getirilen Sader, büyük bir sevgiyle büyüdüğünü sıklıkla dile getiriyor. Çevresindeki insanların da destek verdiği bu süreçte mutlu bir aile yaşamı kurmak için elinden geleni yaptı.
Buğday değirmeninde çalışarak oğlu Sader için Jad, tüm hayallerini gerçekleştirmek için gerekli parayı biriktirmek için uğraştı. Jad, ailesini desteklemek için yoğun bir çaba gösterirken oğlu Sader ise babasının azmini, bağlılığını ve sevgisini gördükçe onun yolunu izledi ve doktor olmak için tüm çabasını gösterdi. Jad, oğlu Sader'in doktor olması gerekli parayı çalışarak biriktirdi ve Suriye'deki en iyi kariyer alanlarından biri olan diş hekimliğini bitirmesini sağladı.
"BABAM OLMASA BU KADAR HEYECANLI VE TUTKULU OLMAZDIM"
Sader, babasıyla olan fotoğraflarından birinin altına yaptığı "babam kadar özel bir insan olmasaydı, hayatla ilgili daha az heyecanlı ve tutkulu olurdum" yorum sayesinde babasının onun hayatındaki etkisini özetliyor. Sader'in hayata bakış açısını pozitif bir noktaya taşımasına, sevgi dolu ve amacı olan bir insana dönüşmesine fırsat veren babası, aslında toplumun da bildiği tüm yargıları yıkıyor.
Sader, Suriye'nin en iyi ve yüksek maaşlı bir kariyer alanına adım atması sayesinde Jad'in de mutluluğu görülmeye değer hale geliyor. Oğlunun doktor olmasını herkese büyük bir gururla anlatan baba, gözlerindeki pırıltı ile "oğlum doktor" cümlesini tüm sevdiklerine gururla kuruyor.
"BAŞARIMIN ARKASINDAKİ EN BÜYÜK GÜÇ BABAM"
Doktor olan oğlu Sader, bu mutluluğunun aynı zamanda onlarca yıldır birlikte olmalarına rağmen anne ve babalarının arasındaki hiç kopmayan sevgi bağından kaynaklandığını anlatıyor. Birbirlerini her an anlayan, birlikte yürüyüşe çıkmaktan saatlerce sohbet etmeye kadar bağları hiç kopmamış bir çift olmanın verdiği sevgi dolu ortam sayesinde Sader, bu kadar başarılı bir çocuk anlatıyor.
Sader aynı zamanda başarısının arkasındaki en büyük gücün babası olduğunu sıklıkla dile getiriyor ve babasıyla her daim gurur duyan bir çocuk olarak büyümekten çok mutlu olduğunu anlatıyor. İlham veren bu aile, tüm dünyaya da mutluluğun yanlış algılardan bağımsız, sevginin sunduğu bir dünya ile mümkün olabileceğini gösteriyor.