Marie, doğduğunda alkolik annesi yüzünden yurda, ardından "normal ve saygın" görülen bir aileye verilir. Fakat küçük kızı evlat edindikten sonra evin "mahzenine" kapatarak adeta işkence eden aile, Marie'ye cehennemi yaşatır.
https://www.instagram.com/p/CsEkv1pAcH-/
Marie, 17 yaşında depresyon sebebiyle felç geçirir, halüsinasyonlar görür. Doktorların şizofreni sandığı genç kadın, tam 17 yılını akıl hastanesinde geçirir. 34 yaşındayken "yanlış teşhis" koyulduğu, aslında ağır bir depresyon yaşadığı söylenir.

İşte bu an, büyük yol ayrımıdır. Marie, sağlık görevlilerinin yardımıyla hastaneden çıkar ve "ziyan olmuş 34 yılının" yasını tutmak yerine sıfırdan başlar.

Yetkililerin; "okuması imkansız" dediği Marie, Salem State Üniversitesi psikoloji bölümünden mezun olur. Bu süreçte kanseri yener. 58 yaşında tam "17 yılını geçirdiği Danvers Devlet Hastanesi'ne" yönetici olarak atanır.
Marie Rose, zorluklara rağmen kurduğu hayatı şöyle anlatır; "Eğer affetmeyi öğrenmeseydim, bir damla bile gelişemezdim. Yaşamım ziyan edilmiş olurdu ve bugün bu hastaneye yönetici olarak dönemezdim"