Bu baş aşağı pozisyon, yerçekiminin de yardımıyla yarasaların neredeyse hiç enerji harcamadan asılı kalmasını sağlıyor. Günümüzde de çoğu yarasa bu şekilde uyuyor; yalnızca birkaç tür, yaprakların içinde kıvrılarak istisna oluşturuyor.

Uçmak için yeterli ağırlığa sahip olmayan yarasalar, özellikle arka bacak kemik yapıları ince ve kısa olduğundan vücut ağırlıklarını taşımaya uygun değillerdir. Üzerine basılması durumunda kolaylıkla zarar görebilecek bu kemikler, yarasaların yere sağlam basmasına ve uzun süre ayakta durmalarına engel olur. Bu yüzden çoğu türü koşamaz ya da zıplayamaz.
Baş aşağı durmaları halinde ise bu sorun tamamen ortadan kalkıyor. Böylelikle dinlenirken hem bacaklarına yük binmemiş oluyor hem de uçmak istediklerinde yerden kalkmak zorunda kalmıyorlar.

Gereken kaldırma kuvvetini kanatlarıyla tek başına üretemeyen yarasalar, asılı durdukları yerden kendilerini bırakarak havalanmalarını kolaylaştırıyorlar.
Asılı durmak için kas gücünü harcamak zorunda olmayan yarasaların, arka ayak tendonları ve bağ yapıları pençelerini otomatik olarak kilitliyor. Böylece saatlerce hareketsiz kalabiliyorlar. Aynı zamanda baş aşağı durmaları ise onların yırtıcılardan korunmasını sağlıyor.

Doğada rastlanması pek kolay olmayan bu pratik ve korunaklı pozisyon, yarasaları diğer canlılardan ayırıyor.