Avukat Ceren Yıldırım
Avukat Ceren Yıldırım
Tazminat, nafaka ve haklar... İşte boşanma süreci ile ilgili tüm merak edilenler
11.08.2021 | Çarşamba

Aile kavramı sadece karı – kocadan ibaret olmayan çok bileşenli toplumsal bir sistem üzerine kuruludur ancak karı – koca ilişkisi devam edemeyecek derecede etkilenmiş ve yara almış kişilerin bu durumu sonlandırmalarındaki en etkili yollarından biri boşanmadır.

Boşanma, hemen herkesin bir düşünce sahibi olduğu aile hukukumuzun en çok tartışılan kurumlarından biridir. En genel tanımıyla boşanma, geçerli olarak kurulmuş bir evlenmenin eşlerin sağlığında kanunda öngörülen sebep ve koşullara dayanarak mahkeme kararı ile sona erdirilmesidir.

Boşanma davalarının tek sonucu evlilik birliğinin bitmesi değildir. Çocuk sahibi olanlar için velayet gündeme gelecektir. Evlilik birliği içerisinde alınmış olan eşyalar için bu eşyaların nasıl paylaşılacağı da boşanmanın konuları arasında yer alır. Yoksulluğa düşecek kişi için nafaka dava konularından bir diğeridir. Bu örnekler çoğaltılabileceği gibi aslında her boşanma davasının kendine özgü şartları olduğu düşünüldüğünde örneklerin sonu gelmeyeceği aşikardır.

"MADDİ GÜCÜ OLMAYANLAR, BULUNDUKLARI İLİN BAROSUNDAN AVUKAT TALEP EDEBİLİR"

Öncelikle mahkemelerin kendiliğinden bir davaya bakma yetkileri bulunmamaktadır. Bu sebeple boşanma davası açabilmeniz için öncelikle mahkemeye, kanunlarımızın aradığı şartları sağlayan bir dilekçe ile başvurmanız gerekmektedir. Unutmayın ki boşanma davasında alınacak kararların devam eden hayatınızın tamamını etkileyeceği düşünüldüğünde alanında uzman bir avukattan yardım almanız sizin için yararlı olacaktır. Ancak maddi durumunuzun avukattan yardım alamayacak kadar yetersiz olduğu durumlarda bulunduğunuz ilin baroları tarafından adli yardım bürolarınca talebiniz doğrultusunda size ücret ödemeniz gerekmeyecek şekilde bir avukat atanacaktır. Bu avukat talebi için gerekli olan belgeleri barolar başvurunuz durumunda size bildirecektir.

Boşanma davanızda öncelikli olarak belirlemeniz gereken davanıza dayanak olacak nedenler ve delillerinizdir. Çünkü hiçbir mahkeme ispatlayamadığınız nedenlere bağlı kalarak açacağınız davayı lehinize sonuçlandırmayacaktır. Boşanmaya dayanak olacak nedenler hukukumuzda şu şekilde düzenlenmiştir;

  • Zina Sebebiyle Boşanma
  • Hayata Kast Sebebiyle Boşanma
  • Pek Kötü Davranış Sebebiyle Boşanma
  • Onur Kırıcı Davranış Sebebiyle Boşanma
  • Suç İşleme Sebebiyle Boşanma
  • Haysiyetsiz Hayat Sürme Sebebiyle Boşanma
  • Terk Sebebiyle Boşanma
  • Akıl Hastalığı Sebebiyle Boşanma
  • Evlilik Birliğinin Sarsılması Sebebiyle Boşanma
  • Anlaşmalı Boşanma

Eğer bu bahsettiğimiz nedenlerden bir veya birkaçının evliliğinizde mevcut olduğunu düşünüyor ve bu nedenleri ispatlayabiliyorsanız boşanma davası açmak için yeterli şartlara sahipsiniz demektir. Ancak unutmayın ki evlilikte her zaman sadece bir taraf kusurlu olmaz. Eğer ki boşanma davası açan kişi mahkemece tam kusurlu bulunursa boşanma davasının lehe sonuçlanması mümkün değildir. Daha anlaşılır bir dille anlatmak gerekirse boşanmaya karar verilmesi için davayı yönelttiğiniz eşinizin yani davalının az da olsa kusurlu olduğunun mahkemece tespit edilmesi gerekmektedir. Aksi durumda boşanma gerçekleşmeyecektir.

"BOŞANMA DAVASI İLE BİRLİKTE TALEP EDEBİLECEKLERİNİZ VE SAHİP OLDUĞUNUZ HAKLAR"

Ayrı yaşama hakkı:

Evlilik birliği kurulmasından sonra eşlerin birlikte huzur içerisinde yaşaması beklenmektedir. Ancak boşanma davasının açılması ile birlikte artık ayrı yaşama hakkı doğmaktadır.

Ortak Konutun Kişiye Özgülenmesini Talep Hakkı:

Çoğu evlilikte kişinin evlilik birliğini kurduğu ve yaşamını idame ettirdiği yerden ayrılmak istememesi ya da gidecek yerinin olmaması karşılaştığımız durumlardan biridir. Böyle bir durumda boşanma davası devam ederken mahkemeden ortak konutun tarafınıza özgülenmesini isteyebilirsiniz.

Çocuğun Tedbiren Velayetini Talep Hakkı:

Boşanma davasının açılması ile birlikte ayrı yaşamaya başlayan eşler için çocuğun hangi ebeveynde kalacağı sorusu gündeme gelmektedir. Bu sorunu çözmek için tedbiren velayetin hangi ebeveyne verileceğini, mahkeme boşanma davası açılır açılmaz karar vermektedir. Ancak karıştırılmaması gereken husus şudur ki bu tedbiren verilmiş velayet kesin bir karar değildir. Dava süresince pedagoglardan alınacak raporlar ve süreç içerisinde kesinleşecek diğer durumlar çocuğun üstün yararı gözetilerek, velayetin kimde kalacağı kesin olarak davanın son aşamasında belirlenecektir.

Çocuk ile Kişisel İlişki Kurma Hakkı:

Çocuğun tedbiren diğer ebeveyne verilmesi durumunda velayeti kendisine verilmeyen eş mahkemeden çocuğu ile görüşmesine ilişkin şartların belirlenmesi talep etme hakkına sahiptir. Ancak bilinmelidir ki mahkemenin belirlemiş olduğu kriterlere uymak bir gereklilik olsa da bu dava sürecinden çocuğun etkilenmemesi adına ebeveynler kendi belirlediği kriterler ile çocuklarının düzenini bozmamak için elinden geleni yapmalıdır. Çocuklar boşanma davalarında bir koz olarak kullanılmamalıdır.

Tedbir Nafakası Hakkı:

Boşanma davasında kadın barınmak ve geçinmek için diğer eşten tedbir nafakası talep edebilir. Burada kriter kadının hiç gelirinin olmaması değildir. Tedbir nafakasının diğer türü de çocuğa özgülenen haldir. Geçici olarak dava boyunca çocuğun velayetine sahip olan eş çocuğun bakımı içinde yine tedbir nafakasına başvurabilecektir.

İştirak Nafakası Hakkı:

Boşanma davasının kesinleşmesinden sonra çocuğun velayetine sahip eşin diğer eşten çocuk ergin oluncaya kadar talep edebileceği nafaka türüne iştirak nafakası denir.

Yoksulluk Nafakası Hakkı:

Boşanma davası ile birlikte yoksulluğa düşmesi muhtemel eşe davanın sonuçlanması ile verilecek olan miktardır. Yine bilinmelidir ki yoksulluk kriteri hiç gelirinin olmaması anlamına gelmemektedir.

Kadının Boşandığı Kocasının Soyadını Kullanma Hakkı:

Kadının boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaati varsa, bu soyadını kullanmasının kocasına bir zarar vermeyeceğini kanıtlaması durumunda kadın eski eşinin soyadını kullanmaya devam edebilir.

Maddi Tazminat Hakkı:

Mevcutya da beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu olan eş kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir.

Manevi Tazminat Hakkı:

Boşanma davası açılan sürece kadar eşler evlilik birliği devam ettiği sürece ciddi acılar çekebiliyor. Bu da kişinin manevi dengesinin bozulmasına sebebiyet verebilir. Böyle bir durumda boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf kusurlu olan taraftan manevi tazminat talep edebilir.

Ziynet Eşyası Alacağı Hakkı:

Düğünde kendisine takılan ziynet eşyaların diğer eş tarafından elinden alındığını iddia eden ve ispatlayan kadın ziynet eşyalarının aynen iadesini veya bedelini talep edebilir.

Mal Rejiminden Kaynaklı Alacak Hakkı:

Evlilik birliği içerisinde eşler birlikte taşınır veya taşınmaz mallar edinebilir. Boşanma söz konusu olduğunda diğer eş, bu malların payına düşen kısmı talep edilebilir. Ancak bilinmelidir ki bu talep boşanma davası ile birlikte değil boşanma davasından ayrı bir dava ile yürütülmelidir.

Aile Konutu Şerhi Konulması İsteme Hakkı:

Maalesef ki boşanma davasından önce veya sonra aile konutu kendisi üzerine kayıtlı olan eş bazen boşanma davası ile birlikte kötü niyetli davranış şekillerine yönelebiliyor. Bu tarz aile konutunun başkasına devredileceğinden şüphe edilen durumlarda taşınmaza (ailenin yaşadığı eve) şerh konulması mahkemeden talep edilebilir.

Kadının Kendi Eşyalarını Talep Hakkı:

Eş kişisel kullanımına ait her türlü eşyayı diğer eşten talep edebilir. Çeyiz adı altında getirilmiş tüm eşyalar bu kapsamdadır.

SON DAKİKA SON DAKİKA