Bugünlerde siyaset analizinde sıkça kullanılan iki kavramın ivedilikle 'yeniden' tanımlanmasına ihtiyacımız var. Çünkü içleri boşalmış durumda. 'Muz'a döndüler; ne niyetine yersen...
Bunlardan biri 'merkez'.
'Merkez'i nasıl tanımlıyorsunuz?
Bunun iki yolu var:
1) Önce genel bir tanım yaparsınız. "Demokratik, laik bir cumhuriyette merkez şudur" dersiniz. Sonra da partileri bu tanıma göre belli bir sıralamaya dizersiniz.
2) Ya da günümüzde öne çıkan değerleri temsil eden partiye merkez partisi dersiniz.
İki tanımın da sakıncası var:
*İlkinin sakıncası 'değişimi' yakalamaması, statik hatta tutucu kalması. Örnek: ANAP'a, savunduğu değerlere bakarak, eriyip gitmesine rağmen 'merkez partisi' diyebilir miyiz?
* İkinci tür tanımın sakıncası galip geleni 'merkez' ilan etmesi. Yani 'gidene ağam, gelene paşam' demesi. Örnek: DSP'ye, hatta MHP'ye dahi 'merkez partisi' dedik. Şimdi de AKP'nin merkezde olduğunu öne sürüyoruz.
İçi boşalan diğer kavram ise 'sol'. (Herhalde örnek vermem gerekmez.)
O halde: Artık 'merkez' de, 'sol' da (ve dolayısıyla 'sağ' da) havada uçuşuyor. Bu kavramları kullanacak olan kişinin önce kısa bir tanım yapması gerekiyor ki neyi kastettiğini bilelim.
Haksız mıyım?
(Not: 'Kelimelere takma' derseniz. O halde Colin Powell, Türkiye'ye 'İslam Cumhuriyeti' deyince niye ayağa kalkıyorsunuz?)