Hadi isim vermeyeyim; alınırlar: Bazı gazeteler köşe yazarlarına 'en iyi' lokantaları, meyhaneleri, sinemaları soruyor. Bunlardan biri de, 'En iyi canlı müzik mekânı hangisi' şeklinde. Cevap veren 10 kişiden 8'i 'Babylon' diyor.
Aslında bu cevabı verenlerin yarısı Babylon'a hiç uğramamış, çok çok Refik'in meyhanesine giderken kapısının önünden geçmiş kişiler. Ama yine de cevapları doğru! Çünkü...


Sadece ABD'nin değil, dünyanın bir numaralı caz dergisi kabul edilen Downbeat de bu fikirde. Downbeat'in 2004 Nisan sayısında 'Dünyanın En İyi 100 Caz Kulübü' başlıklı bir araştırma vardı. Bunlar arasında Babylon da yer alıyordu.
Türkiye gibi caz meraklısı olmayan bir toplum için bu liste bir anlam ifade etmeyebilir.
Ama inanın, o güzel Eurovision organizasyonuyla nasıl gurur duyuyorsak... Downbeat'in listesinde yer almakla da benzeri bir gururu duymamız gerekiyor.
Neyse... Babylon dün 5'inci yaşına bastı. Böyle bir yeri Türkiye'ye kazandırdıkları için 'Pozitif' grubuna teşekkürler.
(Not: Downbeat, Babylon'un adresini verirken, alfabelerinde 'ü' harfi olmadığı için Tünel'i, 'T,nel' diye yazmıştı. Beyoğlu'nu 'g' ile yazmayı akıl eden zihin, 'ü' yerine niye 'u' kullanmaz, anlamadım gitti.)