Milli Takım ilk maçta 3-1 yendiği Avustralya ile dün yine karşılaştı. Kötü oynadık ama sonuçta 1-0 galip geldik.
Ben bir F.Bahçeli olarak dünkü maçta Serhat'ın ve Fatih'in oyunundan utandım. Serhat topu alıp gidiyor. Ikına sıkına orta yapabilirse; ne ala!
Genellikle topu kaybediyor. Tekrar kapabilir miyim, diye beş on metre koşuyor. Sonra da oyunu bırakıyor.
Tuncay bile Daum sayesinde orta sahaya ve defansa yardım etmeyi öğrendi. Serhat efendi ise bildiğini okuyor. Onun yüzünden Avustralya en tehlikeli ataklarını sağ koridorumuzdan geliştirdi. Hele bir de kendini olur olmaz yere atıp, faul beklemesi yok mu!
Fatih daha da beter. Top ayağına geldi mi... Bilin ki eskilerin 'bek vuruşu' dedikleri şekilde vuracak... Basitçe 8 metre ötedeki arkadaşına pas vereceğine, rakip defansa (hatta kaleciye!) topu ikram edecek.
Bu arkadaşlar hatalarının Ersun Yanal tarafından görüleceğini... Milli Takım'ın artık belli futbolcuların tekelinden çıktığını... Kan değiştireceğini... Ve Serhat ile Fatih'in formasını kapmak için çok sayıda futbolcunun kanlarını son damlasına kadar vermeye hazır olduğunu... Bilmiyorlar mı?