Birkaç gündür İstanbul Atatürk Havalimanı'ndaki 'diz üstü bilgisayarı çalıştırarak kontrol etme' meselesini tartışıyoruz ya...
Şimdiye kadar bana ulaşan en makul gerekçe şu:
"Pil hariç, bilgisayarın tüm aksamı x-ray'de görünüyor. Mesela CD-sürücünün yerine başka bir şey konmuşsa yakalamak kolay. Buna karşılık pil yerine başka bir şey yerleştirilmişse bu görünmüyor."
Makul bir gerekçe. Peki uygulanıyor muİ Hayır! Bazı arkadaşlarım ve okurlarımız şöyle diyor: "Bilgisayarımın pili kullanılmaz haldeydi. Ömrü bitmişti. Yani alet ancak elektrikle çalışabiliyordu. Havalimanında 'aç bakalım' dediler. Durumu anlattım. Bir priz bulup cihazı elektriğe taktık ve çalıştırdık."
Vaziyete bakar mısınız?
Güvenlik görevlileri, yolcuların bilgisayarı niye çalıştırmaları gerektiğinden, böyle bir denetimin ne anlama geldiğinden habersiz.
İşte, 'neyi-niye' yaptığını bilmeyen, emirlerin ruhunu değil, lafzını uygulayan, 'yassak hemşehrim' zihniyeti... Bu zihniyet çağdaş teknolojiye kendini uyarlayamaz.