Medyada yer alan, ama haberlerini öncelikle MİT'e geçen gazeteciler tartışma konusu oldu. Tabii buna, Emniyet ve Askeriye'ye çalışanları da eklemek gerekir.
Kimi görev icabı bu işi yapıyor. Kimi mesleğinden ziyade o kuruma canı yürekten bağlı olduğu için.
Eskiden solcular ilk kategoriye girenlere "objektif ajan", ikincisine dahil ettiklerine ise "sübjektif ajan" derdi.
Medyada istihbaratçıların, emniyetçilerin, askercilerin yer alması elbette merak uyandıran ama bir o kadar da bildik bir olay.
Belki daha da ilginci, bu kişilerin kimler olduğunu bilen yönetici ve patronların, onları işe almaları ya da durumu öğrendiklerinde, sanki hiçbir şey olmamış gibi davranmaları...
Onların tavrı böyle olunca, bizim yaptığımız tartışmalar da pek anlam taşımıyor.
"Dükkânın sahibi" böylesini uygun görüyorsa, çalışan ne yapsın? "Zenginin malı züğürdün çenesini yorar" misali dırdır konuşur dururuz işe.