Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Kellim kellim layenfa

Aklıma, "Vizontele"deki Siti Ana'nın, komşunun bahçe sinemasından kaçak seyrettiği Yeşilçam filmine yaptığı yorum geldi: "Yok, bunlar kavuşamayacaklar!"...
Aydın Doğan'ın, okuyucu mektupları yayınlayarak "köşe yazarı sırasına" girdiğini sanan bir adamı var, işte onun "tırnak içinde köşesinde" okudum, bir okuyucu mektubu...
Solcu molcu. Gibi görünüyor. Ecevitçi.
"Köy kalkınması" istermiş.
Lafola, biraz da tabii "gazetede adım geçsin" düşüncesiyle gönderilmiş bir yazı.
Yok, bunlar akıllanmayacaklar.
Atatürk, "köylü milletin efendisidir" demiş ya... Onu hatırlatıyor.
Köylü milletin efendisiydi ama bürokrasi de devletin efendisiydi.
Herhalde köylü milletin efendisi olduğu için o "görünmez" Sıhhiye sınırını aşıp da Kızılay'a inemiyor, "kılıksız" gezenler geri gönderiliyor, herhalde köylü milletin efendisi olduğu için CHP'nin Ankara Valisi ona "ulan öküz Anadolulu" diye hakaret ediyordu!
Ecevit Köykent projesiyle kırsal kesime hayat vermeye çalışmış, onu hatırlatıyor.
O "nümune köykentten" Ecevit'in partisine bir tek oy bile çıkmamış, ipini kıran şehire iş bulmaya koşmuştu...
Yok, bunlar akıllanmayacaklar.
Köylü, işçiye dönüştüğü oranda kalkınır. Ağası da kapitaliste dönüşünce.
Avrupa'da köylülük diye bir kategori kalmamıştır, tarihe karışmıştır. İnanmayan John Berger'i okusun. Amerika'da harmanı, şortlu büstiyerli genç kızlar, kulağında Ipod mikrofonundan müzik dinleyen üniversite öğrencileri kaldırıyorlar...
Tarım işletmelerini "kapitalist kombinalara" dönüştürmeden köylüyü kalkındıramazsınız. Hayatı boyunca "'taban fiyatı" ve "destek alımı" bekler durur.
Kırsaldaki "emek fazlası" da şehire gelir, işçiye dönüşür. Bizde bu sosyal hareketlilik çok hızlı ve çok yoğun olduğu için büyük kısmı da "ne köylü ne şehirli" olan lumpene dönüşmüştür. Eh, çakmaklara gaz doldurmak da kalkınmak değildir tabii.
Bu furyayı da ancak "tarımda kapitalistleşmeyle" bir ölçüde önleyebilirsiniz.
Yüzyıllar süren ve cumhuriyette de devam eden miskinliği büyük ölçüde bitiren, Anadolu kalkınmasını rayına oturtan, AKP yönetimi olmuştur! Başlatan da DP'dir.
Köylüyü gerçekten efendi olmaya yönelten AKP'dir.
İstanbul burjuvası Anadolu'nun üretici değil tüketici ya da en fazla "bayi" kalmasını istiyor, hayatında ilk kez uçağa binen beş milyon köylüyü görünce de "havaalanına ayılar doldu" diye çemkirmeye koyuluyor. AKP'den işte bunun için nefret eder.
Akıllı solcu, gerçekten "Anadolu'nun kurtulmasını" istiyorsa AKP'nin "Anadolu kapitalizmini" destekler. Şimdilik.
Aptalı da, ya Stalinci "kolhozlardan ve sovhozlardan" medet umar tarımı hepten öldürmek üzere, ya da Köykent tarzı cahil ütopyalarını bir şey sanır.
Neyse, hiç olmazsa Köy Ensitüleri'ni yeniden açalım dememiş arkadaş...
Akıllanmadıklarını kim söylüyor canım, 1940'tan 1974'e kadar gelmeyi başardılar!
Eh, şöyle 2055'te falan da köylümüzün bugünkü bilinç düzeyine varacaklardır. O arada İnce Memed okuyorlar. Eşkıya Memed Çukurova'da toprak reformu yapıyor. Gerçi okuması yazması yok ama o kadarcık kusur Türk solcusunda bile bulunur.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA