Aslında seçimi Trump kazanmadı.
Seçimi, ikinci turda Trump'a oy vereceğini söyleyen 290 kişi kazandı.
Bunlar "ikinci seçmenler"...
Eskiden, cumhuriyetten önce bizde de vardı, bunlara "müntehib-i sani" denirdi (seçime de "intihab")... Demek ki cumhuriyetten önce mağarada ya da ağaç kovuğunda yaşamıyormuşuz...
Hatta cumhuriyette de bu sürdü, hem de taa 1946'ya kadar!
Yaa, bunu biliyor muydunuz? (Tabii ortada bir tek parti olunca, iki değil kırk sekiz dereceli seçim de yapsanız bir şey değişmiyordu.) Tercihini Clinton'dan yana kullanacağını söyleyenler 218'de kalmışlar.
Ve de Clinton daha fazla oy almış!
Azıcık daha fazla ama fazla işte:
Clinton 59 milyon 325 bin, Trump 59 milyon 157 bin!
Fakat çoğunluk sistemine göre bir eyalette en fazla oyu toplayan o eyaletin bütün ikinci seçmenlerini çıkarıyor...
Eskiden bizde de böyleydi, hatta bu sistem olmasaydı Menderes 1957 seçimlerini kaybedecekti...
İmdi, bizde tek dereceli seçim var, ikinci seçmen tarihe karışmış.
Bizde çoğunluk sistemi de yok, olsa AKP tulum çıkaracak.
Amerika'da demokrasi var, bizde yok, öyle mi?
Orada daha az oy toplayan iktidara geliyor.
Bizde dikta var, herhalde onun için AKP anayasayı değiştiremiyor, MHP desteğine muhtaç...
Orada kazanan başkan iki buçuk ay beklemek zorunda, motoru "rodajda" tutuyor, bizde kazanan mazbatasını alır almaz gidip Beştepe'ye oturacak.
Amerikan demokrasisine (çağdaş uygarlık düzeyine) tam olarak ulaşabilmek için gelin biz de Atatürk devrine, iki dereceli seçime, "müntehib-i sani"lere geri dönelim!
Acaba kaç ikinci seçmen ikinci turda su koyuverir, kaçı fikrini ve oyunu değiştirir, basında hangisine nasıl bir baskı uygulanır, algı operasyonu yapılır ya da düpedüz silah çekilir, vallahi merak ederim.
"Clinton kazandı, anketler yanılmadı" diye manşet atmaktan utanmayan densiz cevap versin.