Tanıyan herkes bilir. Azeri kültürüne karşı büyük ilgim ve sevgim var. Ta çocukluk günlerinden kalma anıları şöyle bir harmanlasam, Reşit Beybidof'ların, Zeynep Hanlarova'ların dünyayı sarsan o güzelim sesleriyle okunmuş plaklarını dinlemek bize ninni yerine geçerdi demeliyim.

Dere tepe düz
Türkiye'de Azeri müziklerini, şarkılarını, danslarını en iyi bilen 1000 kişi arasına girerim desem abartı olmaz sanırım. Defalarca bu ülkeye ziyaretler yaptım. Hem öyle Bakü'nün ana caddeleri, turistik tarihi yerleriyle sınırlı bırakarak değil, bu gezilerde mümkün olduğunca fazla yer gezerek Şeki'den, Gence'ye, dağlardan tepelere dolaştım durdum.

Har-ı bülbül
Köylerde, kasabalarda yaşlı Azeri dedeleriyle, nineleriyle sohbetler kurdum, toylarına (düğünlerine) katıldım. Mahnıları (şarkıları) bir ağızdan okudum Azeri kardeşlerimizle. Örneğin bir dönem Kültür Bakanlığı da yapan Polat Bülbüloğlu'nu ta oralardan, Har-ı Bülbül festivallerinden tanırım. Birlikte konserlere, şiir karşılaşmalarına, konservatuar diploma törenlerine az mı katıldık?

Duyuyorum ki...
Türkiye'den gelenlere gösterdikleri izzet ikram, saygı sevgi görülmeye değerdi. Döndüğümde hep bunları yazdım, anlattım. Lakin son yıllarda giderek tatsızlaşan ilişki biçimleri de gelişiyor kardeşler arasında sanki. Bizim memleket insanlarından da, onlardan da birbirimizi örseleyecek hareket yapanlar oluyormuş duyuyorum.

Satırlar yakıcı
Ama az sonra okuyacağınız satırlarda yazan olaylar doğruysa vay ki vay. Yanlış olmasını temenni ederek.. Azeri yetkililerin bu iddialara ivedi yanıt vermesini dileyerek.. Buyurun okuyun, sonra da benim gibi gelecek yanıtları bekleyin olur mu? Bir anne, Alo Savaş Abi köşemize uzunca bir mektup yazmış. İşte bu satırlar oradan alıntı:

İnanamazsınız
Sevgili Savaş Abi.. Ben bir kızıyla yaşam savaşı veren bir doktor anneyim. Kızım geçen yıl ÖSS sınavında 347 puan -ki bu çok iyi bir puan- alarak ve ÖSS kontenjan kılavuzundaki bilgilere inanarak tercih ettiğimiz sadece ilk üç yılını okuyacağı Bakü Devlet Tıp Fakültesi'ne (Son üç yılımızı da Çapa Tıp olarak) yerleştirildik. Kızımı aldım Bakü'ye götürdüm yerleştirdim ve hala şoktan çıkamadım. Hangisini anlatayım size; böyle devlet anlayışı olur mu, böyle tıp fakültesi olur mu? Olanlara inanamazsınız.

Kimse dinlemez
ÖSYM oraya her yıl 20 Türk gönderiyor. Puanlara dikkat edin lütfen; taban puanı 344.. Çok yüksek puan alan onlarca gencimiz orada ne çileler çekiyor bilmelisiniz. Ben gördüklerimi ve hal yaşananları ÖSYM'ye anlatayım dedim, kimse beni dinlemedi bile. Yalvarıyorum size bu pırıl pırıl tıp öğrencilerini kurtarın, oraya akan Türk paralarını ki bunların tamamı orada rüşvete gidiyor, biz Türk aileleri çalış çalış, tüm kazandığımızla inanın oradaki hocaları, polisleri besliyoruz.

Yetmez gibi
Bakın neler oluyor, birkaç örnek: Tıp Fakültesinde ders falan yok, her şeyin fiyatı belli. Devamsızlıklar, sınav notları hep ücrete tabi.. En ucuzu 10 dolar, kesinlikle çalışırım geçerim diyemezsiniz. Dekanla bile pazarlık yapılıyor. Örneğin 2 geçer not 40 dolar, 4 almak isterseniz 100 dolara kadar çıkıyor; vermeden imkanı yok geçilmez. Bir de hocalara para verdiğiniz yetmez gibi öğrencileri aşağılıyorlar, hakaret ediyorlar. Çünkü Türkler'den nefret ediyorlar, siyaseti takip edip ertesi gün derste "başbakanınız şunu yaptı, bunu yaptı" deyip hakaret ediyorlar.

Esrar bulduk
Yurt denilen metruk bir binaları var, kızlar erkekler aynı tuvaleti kullanıyor. Aynı binada Taylandlılar, Bangladeşliler var, fuhuş yapılıyor. Bunların da ücreti yurt müdürüne ödeniyor. Her akşam kapıyı polis çalıp günlük haracını, 2-3 dolar alıyor, vermezseniz odanızda esrar buldum diyor.

Böyle bir tıp
Ben kızıma ev tuttum, sürekli rapor alıp gidiyorum; zira her gün kapı çalınıyor.. Elektrikçi, telefoncu gelip 3-5 dolar alıyor, vermezsem hatlar, teller kesiliyor. Kızımı okula göndermiyorum, çünkü binaları metruk, Ruslar'dan kalma. Bina buz gibi, devamsızlık parasını ödüyorum. Hatta geçen yıl sadece 2 ay kaldı, parasını ödedik notlarımızı aldık. Ben
ÖSS'ye söyledim, bakın pasaportumuza, 2 ayda sınıf geçtik dedim. Böyle tıp olur mu? Bunlar 3 yıl sonra Çapa'da, Hacettepe'de, Ege Tıp'ta nasıl okuyacaklar?..

Yazık ki!..
Savaş Abi biz yandık, başka aileler yanmasın, sesimizi duyur. Bu çok akıllı çocukları devlet gönderdiği gibi geri çeksin. Nasılsa Türkiye tıp fakültelerine yerleştirdiler. Bunlar doktor olacak güya. Geri dönenlerin bir bölümü zaten akıl hastası olup, geldikleri yeni okullarda sınıf geçemiyorlar. Yazık değil mi bu çocuklara?..

Azap bu
Ne olur, ne olur Savaş Abi, bir şeyler yapın da, bizi bu rüşvet batağından, fuhuş yuvasından kurtarın. Bir devleti biz Türk aileler beslemesin.. Paralarımıza yazık.. Hocalar, dekanlar, polisler 10 dolar maaş alıyorlar. Tek geçim kapısı biz Türkler. Yalvarıyorum bu çocukları kurtarın; yüzlercesi çile çekiyor, maddi-manevi azap çekiyor. Yardım et onlara abi ne olur..
Sevgilerimle, teşekkürlerimle, sana inanıyorum.
Aylin K...