Ak Parti'nin İzmir mitingine "toplama kalabalık" diyenler CHP mitinginde iman tazelediler.
Belki bekledikleri gibi 1 milyon insanı toplayamadılar, Cumhuriyet mitingi havasını yakalayamadılar, Kocaoğlu'na mecbur kalışlarına alttan alta bozuldular ama ne yapsınlar!
"İşte İzmir budur!" demekte haklıydılar! Siyasal ve "mahalle baskısı" bakımından gerçekten de İzmir buydu!
O yüzden de sosyal medyada "Konyalıların İzmir mitinginden sonra nihayet İzmirliler İzmir mitingi yapıyorlar" mesajları dolaştıranlar...
Hiç farkında değillerdi ki... Yaptıkları gaddar bir ayrımcılık, aymazlık, hatta bir tür "bidon kafalı"lıktı!

Diyelim ki, Ak Parti İzmir mitingine başka şehirlerden insanlar getirmiş olsun.
Peki 2011 genel seçimlerinde Ak Parti'ye oy veren 924 bin seçmen nerede yaşıyor?
Alışverişe gittiği mağazada tezgâhtarın yarım saat boyunca Erdoğan'a küfretmesini hiç edebini bozmadan dinleyen Ak Partililer nerede oturuyorlar?
Arabasını servise getiren müşterinin muhafazakârlara ağır hakaretlerine aldırmamak için yıllardır dişlerini sıkan usta işine Konya'dan mı gidip geliyor?
Bu nasıl bir "mahalle baskısı", nasıl bir ayrımcılık ve nasıl da "sınıfsal" bir zorbalıktır!
***
Beğenmediğin yerde "toplama ve cahil kalabalıklar" görmek cumhuriyetimizin eski bir hastalığıdır.
Geçenlerde Star'da değerli tarihçimiz Cemil Koçak yazdı.
Pek meşhurdur; Serbest Cumhuriyet Fırkası kurulur kurulmaz, hani ayağının tozuyla çok kalabalık ve coşkulu bir İzmir mitingi yapar ya...
CHP basını pek rahatsız olur.
Falih Rıfkı Atay Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın lideri Fethi Okyar'ı İzmir'de karşılayanları "kara kalabalıklar" olarak değerlendirir. CHP rapor hazırlar: "Para ile tutulmuş külhanbeyler ve sabıkalılar."
Bir de "gece gündüz kapı kapı dolaşmak suretiyle zehirlenmiş cahil halk vardır" tabii.
Üzerinden 80 yıl geçmesine karşın bizim Alsancak, Nişantaşı, Bağdat Caddesi demokratlarının(!) aklına hâlâ başka ve dürüst bir fikir gelmiyor.
Söyleyin, Türkiye'yi bilip içine sindirmeyi göze almadan demokratik siyaset yapılabilir mi?