Bilirsiniz, elden ele dolaşan "Dünya liderlerinin Atatürk için söylediği sözler" diye bir liste vardır.
1930'larda yaşamayı hayal eden siyah önlüklü, beyaz yakalı koca bebek Atatürkçüler de, şu meşhur ve pek zeki(!) oldukları iddia edilen Y Kuşağı da o listeye bayılıyor.
Oysa insan o listeye bakınca, Atatürk adına utanır, sıkılır.
Roosevelt'in, Churchill'in diplomatik bir iki sözünü bir yana bırakırsanız, ortada lider falan yoktur.
Ama "Profesör Sekretan" diye biri vardır mesela İsviçre'den; "Profesör Morff" vardır.
Kimse "Kimdir bunlar?" diye sormaz.
Bir ad böyle mi yazılır, ayıptır yahu, diyen Atatürkçü çıkmaz.
"Yabancı olsun çamurdan olsun, yeter ki övsün" türünden bir ezikliktir ki, sormayın gitsin.
Benim okul dönemimde bu listede adı geçen Herbert Sidebotham diye birinin lafı çok tutulurdu.
Neymiş? Demiş ki, "Atatürk eskimiş bilimlere boş yere kafasını yormamış çok cesur bir liderdir."
Nice sonra yahu kimdir bu, diye merak etmiştim de, adamın siyonist British Palestine Society'nin üyesi ve Birinci Dünya Savaşı'nın sıradan savaş muhabirlerinden biri olduğunu öğrenmiş, "ne alaka?" diye sorduğumda, öğretmenlerin çatık kaşlarıyla karşılaşmıştım.

Geçen hafta Hürriyet Pazar bu listeye pek pop fakat iddialı bir katkı yaptı, iyi mi!
Sayfanın tepesinde kocaman bir başlık: "Hepimizin Atatürk'ten öğreneceği çok şey var."
Aman dedim, acaba nedir?
Meğer Missy Eliott'un eski dansçısı, Vampire Diaries adlı gençlik dizisinin oyuncularından biri olan Kat Graham Türkiye'deymiş, onunla söyleşilmiş.
Alt başlıkta da Graham'ın "Atatürk'le kurduğu derin bağ"dan söz ediliyor.
Söyleşide bu derinlikten bir iz bulamadık ama anladığımız şu ki, genç kadın bir miktar Türkiye dersi çalışmış ve belli ki gönül çalmayı biliyor.
Ona "aferin" diyelim de...
Hâlâ Türkiye'yi, yakın tarihini ve değerlerini bu türden ucuzluklara alet edenlere ne diyeceğiz!
En iyisi bu konudaki yorumu da birden ortaya çıkıp üst üste röportajlarla Y Kuşağı'na övgüler düzen Şener Şen ve Yavuz Turgul'a bırakalım!
Vardır, bir bildikleri...