Unutma konusunda da uydurma konusunda olduğu kadar hünerliler; dünyanın en dönek canlısı insanlar. Bazen acaba rüzgardan mı ilham alıyorlar diye düşünüyorum... (MAX AUB / Karganın El Yazması)

*** Eskiden bu tatlı bir vakitti, yaşadıklarımızın ve umutlarımızın bir bilançosunu çıkarıyorduk. Ama kendimizi iyi hissetmemeye başladığımızdan beri bize sanki günün en sıkıcı saatiymiş gibi geliyor. (JULIO CORTAZAR / Hayvan Hikayeleri) *** Bir ölüm kaldı, özü sözü bir. (İBRAHİM TENEKECİ / Uçuş Denemeleri) *** İnsanların çoğu çürür, pek azı ölür. (MARGUERITE YOURCENAR / Ateşler) *** Feno birey acaip hapis. Güzel görünmek için kilo verme mecburiyeti var. Sesi diyaframdan çıkmalı, annesini gizlemeli, okuldan arkadaşlarının telefonlarına asla çıkmamalıydı. Bütün bunları yaparken tadını berbat bulduğu kahveyi her gün içmeliydi. Sırtında her yere taşıdığın şu karizmatik adamı düşür de içimiz soğusun birader. Seni göremiyoruz. (KAAN BURAK ŞEN / Hayatındaki Bütün Kışları Unutan Adam) *** Annem televizyonun karşısında. Saat sabahın 9'u. Köhnenin köhnesi bir televizyon programı. Çok daha iyi şeylere layık o. Böyle bir şeyi nasıl sevebilir? Ona bunu sert biçimde söyledim, kızdı. Paris'e döndüm. Onu televizyonun karşısında yalnız bıraktım. Yolda, onun bunu sevmediğini anladım ama artık vasatlık, bayağılık onu kaçırtmıyordu. O an, onun ne kadar yalnız olduğunu anladım. Eğer kalsaydım, televizyonu açmayacaktı. (J. L. FOURNIER / Kuzeyli Annem) *** "Kalk da yardım et bana!" diye bir affetme şekli var. Anneler iyi bilir! (BAŞAK BUĞDAY / Ihlamur Günlükleri) *** Suçu toplum hazırlar, suçlu işler. (G. G. MARQUEZ / Kırmızı Pazartesi) *** Hayvanları seveceğiz ama, nerede onlar. Nereye gittiler? Mesela hiç, çoktan beri hasretine yandığımız öküz'ü gören var mı? "İrençberler hoşça tutun öküzü" diyen şairin kemikleri sızlıyor mu? (MUSTAFA KUTLU / Fırtınayı Kucaklamak) *** Gereğinden fazla konuşmadık mı sence? Konuştuk, haklısın. Hiç değilse bu konuda anlaştık. Yine susalım biz en iyisi. (MARİO LEVİ / Bir Cuma Rüzgarı, Kadıköy)