Önce şunu okuyalım...
"1967'den bu yana hiçbir Amerikan hükümeti İsrail'i gerçek bir çözüme zorlamadı..." Kim diyor bunu?
Araplar ve İsrail ilişkileri üzerine çok ciddi çalışmaları bulunan ve İsrail'de "Yeni tarihçiler" olarak tanınan ekolden bir tarihçi, Avi Shlaim söylüyor...
Bizim ekran çubukluları da aylardır hikayeler anlatıyorlar: ABD şöyle karşı İsrail'e, Trump şöyle uyumsuz Netanyahu'yla, falan filan...
Bunlarla oyalanıyorsanız, siz bilirsiniz...
Ama gerçek şu ki, son tahlilde İsrail ne istiyorsa, ABD onu yapar, hep onu yaptı.
Tersinin olması için ABD'nin içinde, devlet örgütlenmesi ve gelecek tasarısı bakımından radikal bir dönüşüm gerekiyor.

***

Yıllardır bu köşede "Büyük İsrail" diye yırtınıp durdum...
17 Ocak'ta şöyle yazmıştım: "Apaçık bir somutlukta görmüyor musunuz? İsrail, o küçücük devletten ibaret değil; hatta o devlet değil!"
Büyük İsrail ara ara barışsever bir maske taktığında, aldanmanın alemi var mı?
Alın kağıdı kalemi yazın ve sonra kafanızda şu rakamları döndürüp dolaştırın:
ABD, 1959'dan beri İsrail'e 251 milyar dolarlık askeri yardımdan bulunmuş.
Gazze'den sonra, önce 14 milyar dolar, sonra 20 milyar dolar ek askeri destek çıkardı Amerikan kongresi...

***

Oturduğumuz yerden krizin eninde sonunda biteceğine dair tezler üretiyoruz...
Hayaller desem daha mı doğru olur, bilemiyorum.
O arada Netanyahu askeri saldırganlığının coğrafyasını büyüttükçe büyütüyor.
Sözünü ettiğim tarihçi Shlaim ise İsrail'de pek yaygın bir sözü hatırlatıyor bizlere: "Güç işe yaramıyorsa, daha fazla güç kullan!"

***

Devletler elbette sükunetle ve diplomatik çerçeveyi öne alarak krizlere yaklaşırlar...
Ankara da öyle yapıyor.
Fakat kamuoyu şu temel gerçeği sürekli aklında tutmalı: İsrail, artık çok büyük oynuyor. Tamamen kendisiyle uzlaşmış bir Ortadoğu istiyor...
İsrail'in yakın gelecek tasarımında bütünlüğe sahip Suriye ve Irak yok...
Arap devletlerini yumuşatma görevini de abisine verdi ve bu noktada epeyce yol alındı.

***

Önümüzde çok sıcak bir yaz ve sonbahar var...
Ama her şeyden önce resmi İsrail kurumlarının bizim sosyal medyamızda propaganda yapmasına son verme zamanı gelmedi mi?

***

NOT DEFTERİ
Sevmek, uyumaya benziyor. Uyurken nasıl müdafaasız isek, severken de öyleyiz. (KEMAL TAHİR / Hür Şehrin İnsanları)