Hürriyet'in Kelebek'inde doktorlar "Annenin vücut formu daha fazla bozulmasın" diye, sezaryenle bebeğin 8 aylıkken doğurtulmasının doğru olup olmadığını tartışıyorlardı.
Tabii büyük çoğunlukla, bu tür bir erken doğumun onaylanması reddedilecektir.
Ancak biz erkekler de böyle konular tartışılırken, bir cenini karnında 9 ay 10 gün taşıyıp büyütmenin ne kadar zor olduğunu anlamaya çalışmalıyız. Fakat "annelik", bu zorlukları da içeriyor.
Tıbbi bir zorunluluk olmadan, sadece sancı çekmemek için sezaryenle doğum bile, annelik mesleğinin çarpıtılması değil midir? Hele bunu, doktorlar "Gece yarısı doğum için uyandırılmayayım" diye zorluyorlarsa, ortada tıp mesleğinin çarpıtılması da olabilir.
Bir başka mesele de şu.
Doğum için olmasa bile, başka konularda ve mesela "sosyo-politik doğumlar"da da, zamanı hızlandırmak yanlış mıdır?
Örneğin Ortadoğu'nun toplumlarına Batı demokrasisi, ancak sezaryenle mi gelebilir? Aksi halde Ortadoğu'nun da, Batı gibi bin yıl sürecek bir tarihsel serüveni yaşaması mı beklenmelidir?
Galiba erken doğumları ve erken doğurtulmaya çalışılan demokrasileri de, daha uzun bir yerde tartışmalıyız.