Cumhurbaşkanı Sezer'in annesinin cenazesine katılan Başbakan Erdoğan'ın, Sezer'in oğlunun düğününe "Eş Durumu" nedeniyle katılamaması, Türkiye'de bitmesini dilediğimiz uzlaşmasız ortamın devam edeceğinin işaretidir.
Önceki gün arkadaşımız Balçiçek Pamir'e konuşan Sami Selçuk, Emine Erdoğan'ın bir kamu görevlisi olmadığını ve başörtüsünün, inanç gereği gibi algılanması gerektiğini söylemişti.
Ama anlaşılan Sezer bu yorumu benimsemiyor ki, düğün gibi kamusal olmayan bir etkinliğe bile, Başbakanı eşsiz çağırıyor.
"Sezer acaba Tayyip Erdoğan'ı bekâr mı zannediyor" demek noktasını çoktan geçtik.
Şunu da ekleyelim.
Ahmet Necdet Sezer ve benzeri davranışta bulunanlar sayesinde, AK Partili kitleler kendilerini ve partilerini hâlâ muhalefette gibi görüyor. Muhafazakâr taban kilitleniyor.
AK Parti'nin başarısızlıklardan ötürü doğan sorumlulukları konuşulmak yerine, "Başbakan bile devlet katında özensiz davranışlara hedef olmakta" deniliyor.
Ben diğer partilerden politikacı olsaydım ve Sezerler'in düğününe davetli olsaydım, kesinlikle katılmazdım. Başbakan'ın katılamadığı bir düğüne katılan politikacı, halktan zor oy alır.