GAZETECİLİK sade "Sıcak haber" leri değil, statik gibi görülen dinamik gelişmeleri de, okur kitlelerine yansıtır. Bu şekilde toplum içinde yaşadığı ortamın, farkına varılmayan boyutlarına dikkat eder. Buna son örnek, Yeni Şafak'ın Pazar ekindeki Elif Yıldız imzalı "Evden kovulan erkek kahvehaneye sığınıyor" başlıklı inceleme haberdi.
Gerçekten de kahvehanelere hiç bu açıdan bakmadık geçmişte.
Kahvehanelerdekilerin, aralarına kadın almayan erkekler topluluğu olduğunu düşündük. Elif Yıldız, Türkiye'deki sayıları 450 bin, İstanbul'daki sayıları ise 40 bin olan kahvehane sakinlerinden bazılarıyla konuşmuş. Örneğin Gaziosmanpaşa Gözde Kahvehanesi'nin sahibi Hasan Gözde, kahvelerin fakirlerin tek sosyalleşme mekanı olduğunu vurgularken, "Fakir stresini burada atmazsa nerede atacak" diye sormuş. Ev kadınlarının birçoğunun misafir geleceği, temizlik ve dizi zamanları evde erkek görmek istemediklerini anlatan Hasan Gözde, "Burası eğlence değil sürgün yerimiz" demiş.
Yalnız yaşayan emekli İbrahim Bey, zamanı çok olduğu için kahve müdavimi olanlardanmış. Kahveye gelerek evde kömür masrafından kurtulduğunu söylemiş. Erol Gebeş ise, eşinin, kızının arkadaşlarının yanında oturmamak için kahveye gelmekten başka çaresi olmadığını anlatmış ve "Kadınlarımıza saygımızdan kahveye geliyoruz" diye konuşmuş.