Gelişmişliğin bir göstergesi de, galiba toplumların gündemlerini işgal eden skandalların farklılığından bulunabilir.
Örneğin bizim coğrafyamızdaki bitmez tükenmez skandal türlerinden biri "Hukuksuzluk" ya da "Taraflı yargı" çizgisi üzerinde oluşur... Örneğin hâlâ "İstiklal Mahkemeleri"ni yahut "Yassıada Divanı"nı konuşmuyor muyuz?
Bugün de gündemin ana konusunu zihinlerimizi kurcalayan "Acaba son dönemdeki yargı kararlarından hangileri, gerçekten adaletin tecelli ettiğinin somut kanıtlarıydı" şeklindeki kuşku oluşturmuyor mu?
Teşebbüs aşamasında kalan darbelerin faillerinin yargılanıp mahkûm olduklarını, ama gerçekleşmiş 28 Şubat post-modern darbesini azmettirenlerin, şimdi yeni darbe çeşitlerinin arayışı içinde bulunduklarını ve bir nevi dokunulmazlığa sahip kılındıklarını görmüyor muyuz?

Bıktırıcı bir süreç
AK Parti karşıtı gazetelerden alıntılarla hazırlanan iddianame ile bu partiye kapatma davası açıldığını görmedik mi? Anayasa Mahkemesi "Cumhurbaşkanı seçmek için 367 oy şart" diyerek Anayasa'yı ters yüz etmedi mi?
Yargı kararı beklenmeden suçlu ilan edilenler... İddiaların ve delillerin sanıkların avukatlarından önce medyaya verilmesi... Yargının tarafsızlığına hiç bakılmadan sadece yargının bağımsızlığına bakılması...
Bıktırıcı ve yorucu bir süreç içinde hukuksuzluktan ve taraflı yargıdan kaynaklanan skandalların toplumların gündemine "Skandal" biçiminde girmesi, gelişmemişlik göstergesidir.
Buna karşı gelişmiş toplumlar genellikle seçilmiş ya da atanmış kişilerin aşklarına ya da cinsel ilişkilerine takılarak, skandal ihtiyaçlarını gidermeye çalışırlar. Ve aslında bu skandalların ilgili taraflarını bilinç altında bir nevi alkışlarlar da...

Bunun adı "aşk"tır
Maktul Başkan Kennedy'nin evlilik dışı yaşamındaki ilişkiler yazılıp, konuşulur ama pek kınanmaz... Müteveffa Yunan Başbakanı Papandreu'nun evliyken bir hostesle birlikte yaşaması, Fransız eski Cumhurbaşkanı Mitterrand'ın cenazesinde evlilik dışı çocuğunun da bulunması da doğal karşılanmamış mıdır?
Yıllar önce Atina'daydım. Plaka'da bir buzukanın önünde polisler vardı... Bir Yunanlı gazeteci arkadaşımla birlikte biz de girdik o mekâna... Başbakan ortada metresi ile kasap havası oynuyordu.
Eski Başbakan Tony Blair'in, medya patronu Murdoch'un eşi ile aşk yaşadığına ilişkin haberleri okumadınız mı? Şu anda Fransa'nın Cumhurbaşkanı olan Francois Hollande sevgilisi gazeteci Valerie Trierweiler'le birlikte, Elysee Sarayı'nda ikamet etmekte.
Acaba bizler de kasetlerle değil de, bu tür skandallarla siyasetçileri izlesek daha hoş olmaz mıydı?
Adnan Menderes'in aşklarını yargı önüne getiren savcıya Kennedy veya Mitterrand ya da Papandreu teslim edilseydi, kim bilir ne dehşetengiz iddianameler çıkardı ortaya...