1'inci Dünya Savaşı'nın 100'üncü yıldönümünü hepimiz "Çanakkale Zaferi" dolayısıyla hatırladık. Ama pek azımız o sırada Türkiye'de ve müttefikimiz Almanya'da kimlerin iktidar olduklarını ve bunların hangi yanlış kararlarla ülkelerini feci yenilgilere sürüklediklerini hatırlamaya çalıştık.
"Tarih"i okulda ezberlenmesi zorunlu olan bela bir ders şeklinde görmesek, bugünleri daha az hata yaparak yaşayabiliriz. Ve unutmayalım ki yaşadığımız günler de, tarihin oluşum süreci içindedir. Bu açıdan güncel haberler de tarihin yazılımına katkıda bulunmazlar mı?
Amaçlar ve sonuçlar
Yaklaşan 7 Haziran seçimlerine dönük gelişmeleri izlerken birbirleri ile zıt dünya görüşüne sahip siyasetçilerin "İktidar" olmak için ittifak yaptıklarını da görüyoruz. Ve hatta "Sekülarizm"i "Jakoben laisizm" olarak algılayanların kendilerini dini cemaat olarak sunan örgütlerle kaynaşarak iktidar aradıklarını da görüyoruz. Bu noktada tarihe dönmek belki yararlı olur.
Kararları ile amaçlarına ulaşmak yerine felaketlerle karşılaşanlara bir örneği, 1'inci Dünya Savaşı'nda 1916-17 arasında Almanya Dışişleri Bakanı olan "Arthur Zimmermann"dan (1864- 1940) verebiliriz.
Zimmermann'ın telgrafı
Atlantik'te ticari gemilerin Almanlar tarafından batırılmasından öfkelenen ABD'nin, İngiltere ve Fransa yanında savaşa katılması ihtimalinden endişelenen Zimmermann, kendince dahiyane bir komplo planı yaptı. Bu plana göre Meksika Amerika ile savaşa itilecek ve böylece Avrupa'daki savaşa katılamayacaktı. Meksika'daki Alman elçisi aracılığı ile Meksika Cumhurbaşkanı Carranza'ya gönderdiği şifreli bir telgrafla, "Meksika'nın Teksas, New Mexico ve Arizona'daki yitirilmiş topraklarını Amerika'dan geri almasının Almanya tarafından anlayışla karşılanacağını" duyurdu.
Ne var ki bu şifreli telgraf İngilizlerin eline geçip deşifre edildi ve ABD Başkanı Wilson'a iletildi. Tartışmalar sırasında Zimmermann bu telgrafı çektiğini doğruladı. Ve beş gün sonra da ABD, Avrupa'daki savaşa Almanya'ya karşı safta katılma kararı aldı.
Lenin'i Rusya'ya gönderdi
Zimmermann'ın beklenmedik sonuçla noktalanan diğer planı da, İsviçre'de sürgünde yaşayan Lenin'i Rusya'ya gönderip, Çarlığı kargaşaya ve dolayısıyla Almanya karşısında yenilgiye sürüklemekti. Böylece Lenin ve arkadaşlarını mühürlü bir trenle Zürih'ten St. Petersburg'a gönderdi. Lenin'in Rusya'ya ulaşmasından altı ay sonra gerçekleşen "Ekim Devrimi"yle Rusya savaştan çekildi. Ama sonuçta ortaya çıkan Sovyetler Birliği, ileride Almanya'yı işgal edip bölecek bir süper güç olacaktı.
Telgraf skandal sonrasında istifa eden Zimmermann, 1940'ta Berlin'de ölmüştü. Kararları ve eylemleri ile 20'nci yüzyıldaki ABD-SSCB kutuplaşmasının mimarı oldu ama kararları alırken bunu öngörmemişti...
