Dünya barışı Donald Trump gibi, Başkan seçilmeden önce kumarhane işletmiş, iflas edip toparlanmış, eşi doğum yaparken fahişelerle âlem yapmış, kısacası ipini kopartmış bir karakterin davranışlarına endeksli bu günlerde.

Ruhani ile kavga
Trump'ın son takıntısı İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani... Yakın geçmişte Kuzey Kore'nin Kim Jong-un'una yaptığı gibi Ruhani'yi hedef alan ağır ifadelerle dolu tweet'ler yazıyor. İran'a dönük ambargoların zorlanması üzerine Ruhani, "İran'la barış barışların anasıdır ama İran'la savaş savaşların anası olacaktır" diye Trump'ı uyarmıştı...

Yine tehdit etti
Trump ise dün yazdığı tweet'te ABD'yi tehdit edenlerin tarihte görülmedik ölçüde felaketlerle karşılaşacaklarını falan yazdı. Bu tweet'i Trump'ın geçmişte Kim Jongun'a yazdıkları ile karşılaştırınca, sonunda Trump ile Ruhani'nin bir zirvede kucaklaşacaklarını beklemek hatalı olmaz.

Putin'le haşır neşir
Bu arada Amerikan derin devletinin en büyük düşman olarak gördüğü Rusya'nın lideri Putin'le buluşup baş başa ve hiçbir kayıt olmadan görüşmesi Amerikan kamuoyunda tartışılırken, Trump'ın Putin'i Washington'a davet ettiği anlaşıldı.

Bir şiir
Bu gelişmeleri değerlendirirken İngilizce konuşan ulusların edebiyatında bir kilometre taşı olarak kabul edilen Kipling'in "Eğer" (İf) şiirini, Donald Trump'a ithaf etmenin en doğru davranış olacağını düşünüyorum...

Eğer
"Eğer kalp, sinir ve kasların eskidikten çok sonra bile/ işine yaramaya zorlayabilirsen/ ve kendinde 'dayan' diyen bir iradeden/ başka bir güç/ kalmadığı zaman dayanabilirsen;/ Eğer kalabalıklarda konuşup onurunu koruyabilirsen,/ ya da krallarla gezip karakterini kaybetmezsen;/ Eğer ne düşmanların ne de sevgili dostların seni incitebilirse;/ Eğer aşırıya kaçmadan tüm insanları sevebilirsen;/ Eğer bir daha dönmeyecek olan dakikayı,/ altmış saniyede koşarak doldurabilirsen;/ Yeryüzü ve üstündekiler senindir/ Ve dahası/ sen bir İNSAN olursun oğlum..."