Alman gazetelerinden "Der Tagesspiegel", Türkiye'yle ilgili "Neden iki Türk'ten biri ülkeyi terk etmek istiyor?" başlıklı yorum analizinde son ekonomik duruma ve artan işsizliğe değinmiş.
Göç mü, sığınma mı?
Gazetenin analizine ayrıntılarıyla girmeden, bu göç konusunda söylememiz gerekenler var. Örneğin, benim okuduğum Hukuk Fakültesi'nde de Almanya'dan Türkiye'ye göç eden, daha doğrusu iltica eden bilim adamları hocaydı. Ayrıca Hitler dönemi Almanya'sından 400 bin kadar Alman esir-göçmen Sovyetler Birliği'nde yaşıyordu. Einstein gibi ünlü Alman göçmenleri, ekonomik nedenlerle mi ülkelerini terk ettiler?
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
Göçmenler ülkesi
Bu göç etmek isteğine değinen yorumlarda hata yapmamak gerekir. Örneğin, bugün Amerika Birleşik Devletleri denilen ülke "Göçmenler ülkesi" değil midir? Bu insanların hepsi ekonomik nedenle göç etmemişlerdir ki. Aralarında Protestanlar da vardır. Aynı şekilde Amerika kıtasının güneyindeki İspanyolca ve Portekizce konuşan göçmenleri de unutmayalım. Ya da Avustralya ve Yeni Zelanda göçmenlerinin dedeleri, eski mahkûmlar değil midir?
Misafir işçiler
1961'de Milli Gençlik Teşkilatı Genel Sekreteri'ydim. Alman öğrenci örgütünden bir yazı geldi. Bu yazıda Almanların Türk öğrencileri misafir edip ağırlamak istediği yazıyordu. Ben Hukuk ve İktisat fakültelerinden 10 öğrenci gönderdim yaz tatiline Almanya'ya... Sonbaharda derikemik döndüler. Almanlar bunları önce elma toplamak için, sonra da bir parke fabrikasında çalıştırmışlar. Kısacası "Misafir" ve "İşçi" kavramları onlar için böyle bir şeydir.
Bazı sorular
Alman gazetesi, "Yeni bir ankete göre, neredeyse her iki Türk yurtdışında yaşamak istiyor. Erdoğan'ın AKP'sinden her üç seçmenden biri Türkiye'den ayrılmak istiyor" demiş. Merak ediyorum. Neden bu Almanlar emekli olunca ya İspanya'ya ya da Türkiye'ye yerleşmek isterler? Ayrıca Almanya'daki misafir- Türk işçilerinin kuşaklar boyu neden kendi anavatanlarına birikimlerini gönderdiklerini anlayabiliyorlar mı?
