DİYARBAKIR Belediye Başkanı'nı ziyaret eden Fransa Büyükelçisi bile tren bombalama eylemlerini nefretle kınadı.
"Cellatlar cezasız kalmasın" diye isyan etti.
Peki bizim basınımız ne yapıyor?
Gereğini yapıyor mu?
Neden İspanya veya başka demokratik ülkelerde olduğu gibi basın kamuoyunu bu tür hain saldırılara karşı duyarlı hale getirme, demokrasiye sahip çıkma, huzuru koruma gayreti içine girmiyor? Tren bombaları, mayın tuzakları, canlı bombalar...
Bu beyni yıkanmış yaratıklar başka kuruluşları, masum insanları hedef alabilir. Toplumsal barışı tehdit eden teröre karşı tek ses olma ve ortak mücadele konusunda basınımız daha etkin olmalıdır.
Cumhur Tezkal
***
SON günlerde Güneydoğu'da iyice artan terör eylemlerinden bir vatandaş olarak büyük endişe duyuyorum. Bu alçaklar gene Türkler'le Kürtler'i birbirine düşürmek istiyor. Gene zavallı insanlar acı çeksin istiyor. Nefretle besleniyor, nefret saçmaya çalışıyorlar. On binlerce ölü yetmedi mi? Ülkenin ufku yeterince kararmadı mı? Tam biraz düze çıktık derken, amaçlarına asla ulaşamayacaklarını bile bile cinayet işliyorlar. Şunu anlayıncaya kadar duvara toslayacaklar: Türkiye'nin tek yolu demokrasidir. Demokrasi isteyen bütün Kürtler artık kararını vermeli. Ortadoğulu kalmak yerine Avrupalılaşmak istiyorlarsa, aralarındaki bu insanlık ve medeniyet düşmanlarını yıklayıp karanlık geçmişin çöplüğüne göndersinler. Çünkü onların yeri orasıdır.
Emel Kayhan