Andreas Parashos, Rum kesiminin en etkili kalemlerinden biri. Ülkenin en büyük gazetesinin hem genel yayın müdürü, hem de başyazarı. Adadaki süreci ve taraflar arasındaki görüşmeleri, gelişmelerin perde arkalarını da yakından takip eden Parashos, Annan Planı'na inanan biri. Ancak çözüm konusunda pek de ümitli olmadığını söyleyen Parashos, sorularımıza şöyle yanıt verdi:
* Bence oldukça gerçekçi Annan Planı kabul edilseydi zor da olsa uyum da sağlanacaktı. Ancak plana "hayır" diyenlerin bu görüşlerinde ısrarlı olmalarından kaygı duyuyorum. Annan planı hiçbir şekilde tarihe karışamaz. Kıbrıs sorununun çözümü için hazırlanacak her türlü planların ana eksenini oluşturacak. Ancak bu planların yürümesi için iki kişinin dans etmesi şart.
* Hayır diyenlerle evet diyenler arasındaki fark azalmadı. 21 Mayıs'taki milletvekili seçiminde, partiler "hayırcılar" ve "evetçiler" olarak iki cepheye ayrılmış durumda. Öyle ki hayırcılar plana evet oyu kullananların özür dilemesini istiyor!
* Gazetemizde yayımlanan anket sonuçları arasında en kaygı verici olanı, gençliğin yüzde 63'ünün Türklerle birlikte yaşamak istememeleri" oldu.
"TAYVAN GİBİ OLUR"
* Annan ile Papadopulos'un görüşmesinden sonra yayımlanan ortak bildirinin içinde somut bir karar alındığını göremedim. Kıbrıslı Türkler niçin Rum tarafını özlü bir müzakereye davet etmiyor? Böyle bir çağrıyı Papadopulos reddedemez.
*Birlikte yaşamaya mahkum olduğumuzun bilincine ne denli çabuk varırsak, çözüm için o denli özlü adımlar atarız ilkesine inanıyorum. Şartlar değişmedikçe KKTC'nin Tayvan'laşacağını, Rum kesiminin de bugünkü statüsünde yoluna devam edeceğini düşünüyorum. Değişiklik olmazsa, 20-30 yıl sonra çocuklarımız büyüdüğünde bunun nasıl bir kepazelik olduğunun bilincine varacaklarından, o zaman belki daha sağlıklı bir çözüm bulunabilir.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni'den ümitliyim. Eğer bir gün Başbakan olmak istiyorsa, Kıbrıs sorunu konusunda uluslararası yankı uyandıracak bir gaf yapacağına inanmıyorum.
