"Efendi biziz! Sizin göreviniz ise pabuçlarımızı parlatmaktır" havasındaki küresel emperyal statükocular ile yerli exelitlerimiz, Yeni Türkiye'yi ve onun siyasi kurucu lideri Recep Tayyip Erdoğan'ı alt edememenin ve ona artık söz geçirememenin 'delirium'u içinde...
İçeride ve dışarıdaki yeminli Erdoğan düşmanları bugünlerde hayli travmatik bir süreçten geçiyor. Çünkü onlar için işler hiç de iyi gitmiyor. Her geçen gün darboğazları daha da artıyor. Sayın Erdoğan karşıtı küresel kampın 'üst aklı' konumundaki ABD Başkanı Joe Biden ve onun Türkiye'deki karavaşlarının trajedileri derinleştikçe daha fazla çirkefleşip yalana ve küfre daha fazla başvurmaya başladılar.
Bir muhabirin "Enflasyonun siyasi bir sorumluluk olduğunu düşünüyor musunuz?' sorusunu bile hazmedemeyen Joe Biden'ın "Ne aptal bir o... çocuğu" diye küfretmesi, ABD Başkanı'nın hem içler acısı sosyopsikolojik çöküntüsünü hem de siyasi pespayeliğini gözler önüne serdi.
Benzer kepazeliklere Biden'ın Türkiye'deki taşeronlarının da peş peşe imza atması dikkat çekiyor. Çünkü Erdoğan sendromu kimyalarını adeta altüst etmiş durumda.
Örneğin İstanbullu kara saplanmışken İngiliz elçiyle bir balıkçıda tam üç saat yemek yiyen 'cumhurbaşkancılık oynamaya hevesli' bir belediye başkanının da nasıl boğazına kadar yalana saplandığını gördük.

***

Bir hafta önce de TV programcısı bir kadının Sayın Erdoğan'a yönelik rezil ifadelerine tanıklık etmiştik. Bu kadına arka çıkan ABD Dışişleri Bakanlığı, herkesin gözü önünde soru soran bir gazeteciye küfreden Joe Biden sanki kendi ülkesinin Başkanı değilmiş gibi hiç sıkılıp utanmadan Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ifade özgürlüğü dersi verme küstahlığında bulunuyor.
Darbeci Amerikan yönetiminin tıynetini iyi biliyoruz. Onların asıl gayesi demokrasi ve özgürlükten ziyade Sayın Erdoğan'a saldıran bilumum kabaş, karabaş ve karavaşları fonlayıp korumaktır.
Ancak manipülasyonlara başvurmakta, barbarlaşmakta ve çirkefleşmekte hiç bir sınır tanımayan hem ABD'nin bizzat kendisi hem de fonladığı kesimler ve isimler artık pul pul dökülüyor.
Aslında ABD ve bendelerinin yaşadıkları travmatik hezeyanlar, milletten yedikleri yumruklardan çok kendi şuur ve muhakemelerindeki psişik mayınlardan kaynaklanıyor.
Bu yüzden psiko-patolojik hallere ve üstünlük nevrozuna girmeden iki cümleyi bir araya getiremiyor; yalansız, bedduasız ve küfürsüz konuşamıyorlar.
Sokak kalkışmaları, darbe planları ve ekonomik saldırıları akamete uğradıkça Erdoğan düşmanlarının ruhlarındaki insani, ahlaki ve kültürel defolar da art arda ortaya çıkmaya başladı.

***

Yaşlı Joe da onun yerli karavaşları da bu milletin köklü değişim arzusunu rehin alamayacaklarını gayet iyi biliyor. Zira ABD'nin 'The Cemaat' projesi de Avrupa Birliği'nin (AB) kültürel terör liberalizmi de bu topraklar için artık bir 'kader' olmaktan çıktı.
Psikozları giderek derinleşen Erdoğan düşmanı kesimler için geriye tek seçenek kalıyor.
O da ABD'deki emperyal sağın kaos senaryolarıyla Avrupa'daki sömürgeci solun kirli tezgahlarına karşı insanları uyaran 2003 yapımı "Get rid of yourself/Kendinizden kurtulun!" filmini hayata aktarmak.
Çünkü hayat bir münakaşadan çok daha fazlasıdır. Aksi halde geçen asır bütün iradesi rehnedilen Anadolu bugün kara talihini ters yüz edip tarihini yeniden yazamazdı.
İşte bu yüzden Yeni Türkiye güçlendikçe bütün yabancı ve yerli ırkçıların 'paradigmatik, nevrotik ve histerik korku'ları da eşzamanlı bir şekilde depreşiyor.
Kolay değil elbet. İki yüz yıllık saltanatları yıkılıyor. Şairin deyişiyle 'kar yağarken bile yüzlerinin kirlenmesi' bundan...