Beşinci İzmir İktisat Kongresi'ndeyiz ve 300'e yakın konuşmacı 3 bin katılımcı, "kriz sürecinde Türkiye Ekonomisi geleceğini" tartışıyoruz. Ortak tema, hızlı değişim çağında dönüşümün hızı etrafında...
Dünya Bankası Başkanı Jim Yong Kim, Koreli... Türkiye'yi yetenekleri ve hızıyla kaplana benzetiyor. Aklımda Pasifik bölgesinin Bursa'ya benzeyen kenti Hong Kong geliyor.
Biz Hong Kong'u çeyrek asırdır tanırdık. Dışa açık büyümeye geçiş sonrasında girişimcimiz, "ucuz ve farklı ürün peşinde" buralara gelir, özellikle teknolojik ürünlerini bu kentin merdivenaltında bulurdu. Merdivenaltı dediğime bakmayın, daracık alanda gökdelenlerle var olmuş bu kentin, altında imalathane koyacak merdiven boşluğu dahi yok.
Ancak Hong Kong bizi, "Kevin Kostner" ile tanımış. Geçen yıl Hong Kong Ticareti Geliştirme Konseyi (HKTDC) ile birlikte düzenlenen "Müteahhitlik Hizmetlerinde İşbirliği İmkanları Yuvarlak Masa Toplantısı"ndaydık. Konsey direktörlerinden Raymon Yip; inşaat sektöründe Türk müteahhitlerinin uluslararası başarısından söz ediyordu. Müteahhitlik Konseyi Direktörü Chiristhopher To, Türkiye'nin bu başarısını bilmekle beraber ülkemizi Kevin Kostner'in oynadığı THY reklamıyla çok daha tanıdıklarını söylüyordu.
Hong Kong, uzun yıllar İngiliz kiracının elinde, ticaret yollarının kavşağı durumuna gelmiş, Çin'e devredildikten sonra aynı gelişmeyi sürdürerek bugünkü "organizatör ülke" konumuna erişmiş.
Asya Kaplanları denince akla gelen ülkelerden biri de burasıdır. Yıllarca bizim girişimci KOBİ'leri, "Anadolu Kaplanı" diye takdim etmişimdir. O günkü toplantıda Zafer Çağlayan, Hong Kong'lu işadamlarına, dünyanın kayan eksenine vurgu yapan bir kaplan fıkrası anlattı.
'Bir uçak kazası olur. 2 yolcu dışında bütün yolcular hayatını kaybetmiştir. Hayatta kalan 2 kişinin biri Amerikalı, diğeri Çinlidir.
Bu 2 kişi, çok vahim ve kötü bir durumdadırlar. Ama kazanın şokunu üzerinden atmaya başlarlar. O sırada tam karşıdan vahşi bir kaplan, hızlı bir şekilde üzerlerine doğru gelmektedir. Kaplanı gören Çinli, süratle ayakkabısını bağlamaya başlar.
Bunu gören Amerikalı Çinliye dönerek, (Sen ne yapıyorsun? Bir kaplandan daha mı hızlı koşacaksın?) diye sorar. Çinlinin Amerikalıya cevabı ilginçtir. (Ben, bir kaplandan daha hızlı koşamayacağımı biliyorum. Ama senden daha hızlı koşmalıyım.) Bu çerçevede yem olmamak için çok ciddi koşmak zorundayız."
2023'te şayet Dünyanın ilk 10'u arasına girecek ise Türkiye'nin bu kaplan sıçramasına ihtiyacı var zaten. Kaplanın temel bacaklarından biri, tarihi kültürel mirası, doğal kaynakları ve yerel kabiliyetleriyle Bursa ise, bir kaplan sıçramasına ihtiyaç duyduğu kesin. Temel soru şudur; acaba bu sıçrama nereden gelecek?
