Marifetlerini, zalimliklerini, vicdansızlıklarını yazmalıyım PKK'nın.
Hem de ne pahasına olursa olsun. B
ölge halkı,
Anne ve babalar,
Mutlaka gerçekleri bilmeli.
Çünkü burası terör bölgesi…
Çünkü uyuşturucu kullanımı almış başını gidiyor...
Uyuşturucu kullanım yaşı giderek küçüldü.
Telafisi olmayan bir yol bu.
Sözde solcu PKK'lı yazarlar bu gerçekleri yazmaz,
İşlerine gelmez çünkü.
Ama ben anne ve babaları uyarmak zorundayım…

Arada bir arayıp bölge ile ilgili bilgi veren Batmanlı Ahmet'in anlattıkları beni bir hayli üzdü.
Hemen Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak'ı aradım.
Konuştuk.
Batmanlı Ahmet'in verdiği önemli bilgileri ona da aktardım.
Sayın Vali dikkatli,
Nefesi hep terör örgütünün ensesinde…
Onlara hiç fırsat vermiyor.
Batmanlı Ahmet, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'la görüşmek istediğini özellikle belirtti.
Hem de acilen…
Bana söylemediği ama ona anlatacağı özel şeyler olsa gerek.
Sayın Başbakan Yardımcısı arzu ederse, Batmanlıya hemen ulaşabilir.
Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak da anlattıklarıyla Batmanlıyı doğruluyor.
Şöyle ki;
Vali Toprak,
Diyarbakır'ın Kulp ilçesi kırsalında imha edilen PKK'ya ait 16 sığınakta,
Yaşam malzemeleri,
Giysiler ve patlayıcıların yanında,
Çok sayıda prezervatif ile 5 dakikada sonucu gösteren gebelik testi kitleri,
Ve bol miktarda doğum kontrol hapı ele geçirildiğini söyledi.
Mağaralarda ele geçirilen tıbbi malzemeler kandırılıp dağa çıkarılan kız ve erkek çocuklara neler yapıldığını anlatmaya yetiyor…
Adli tıp raporları da, çocuklara nasıl tecavüz edildiğini çarpıcı şekilde ortaya koyuyor…
Başka detaya lüzum yok.
Batmanlı Ahmet, PKK'lı milislerin, Van Yüzüncü Yıl ile Diyarbakır Dicle üniversitelerinde, toplanma alanları kurduğunu,
Ayrıca hemen her ilde Okul çevrelerinde özel evler tuttuklarını,
Yakışıklı militanları küçük kızların,
Güzel kızları da genç erkeklerin peşine taktıklarını, 'aşk' numarasıyla kandırılan kız ya da erkek çocukların önce uyuşturucuya alıştırıldığını, uygunsuz fotoğraflarının çekildiğini, sonra da bu çocukların dağa çıkarıldığını anlattı.
Duyduklarım karşısında yüreğim acıdı.
Allah çocukları dağda olan anne ve babalara sabır versin.
Sevgili okurlar,
Çocukları savaşa sürmek
Onları kalkan gibi kullanmak
Cinayettir, alçaklıktır.
Bir yerden duymuştum KCK konsey üyelerine, 'Kısır Katırlar Birliği' denildiğini.
Duran Kalkan, Ali Haydar Kaytan, Mustafa Karasu, Rıza Altun, Murat Karayılan ve Fehman Hüseyin gibi terör baronlarının bildiğim kadarıyla çocukları yok.
Onlar aile nedir,
Çocuk nasıl büyütülür,
Nasıl yetiştirilir bilmezler.
Örgüt kararıyla evlendirilip kısa süre sonra karısı öldürülen Ali Haydar Kaytan isimli canavar da bir evlat katilidir.
Dağdaki çocukları korur mu bunlar?