İhsan Öksüz…
Şu sıralar, 'Fahişeler Sokağı'yla meşgul.
Yanlış anlamayın,
Öksüz'ün yayına hazırladığı kitabın ismi bu.
Epey ses getireceği de kesin.
İhsan Öksüz kim mi?
Meslektaşım.
Bir gazeteci yani…
Hem de en delikanlısından...
Zaten kitabında da
Hepimizin tepki gösterdiği fahişe tipli uyduruk gazetecileri, intihalcileri anlatıyor…
***
Sevgili İhsan,
Anadolu Ajansı'ndan emekli oldu.
Türkiye Spor Yazarları Derneği Trabzon Şubesi'nde başkanlık yaptı.
Basın Hizmet Ödülü var.
Halen
Yeni Şafak ve
Taka gazetelerinde spor yazarlığı yapıyor.
***
Öksüz, tam 38 yıl aralıksız gazetecilik yaptı.
Bu mesleğe bulaşmış olanlar,
Yazmadan duramaz ki…
Şimdi o da duramıyor.
Bir yandan da kitap yazıyor.
Daha çıkmadan kitabın adı fırtınalara sebep oldu.
İçinde neler var neler…
***
Öksüz kitabıyla ilgili olarak,
"Yığınla belge, klasörler dolusu dosyam hazır!
Dünya kadar not tuttum. Hepsi belgeli, ispatlı, şahitli… Bir yerlere dokunacağım. Bu meslekteki delileri, yalancıları, hırsızları, sahtekârları, yalakaları, ırz düşmanlarını, intihalcileri, bir yerlere gelmek için ayak kaydıranları, 30 yıldır, 40 yıldır, hatta 50 yıldır adam diye bildiğim müsveddeleri, Türkçeyi bilmeyenlerin büyük gazeteci diye yutturuluşunu tek tek yazacağım!" diyor.
***
İhsan Öksüz,
Tanıklık ettiği olayların perde arkasını kendine has
üslûbuyla kaleme alıyor.
Ve hakkında yazdığı herkese boyunun ölçüsünü gösterecek.
Biz bu kutsal mesleğin yüz karalarını daha yakından tanıyacağız.
Siz de gerçekleri göreceksiniz…
***
Manşetlerin bedelini, meslekteki ayak oyunlarını, pis tezgahları, gazeteci kimliğiyle sapıklıkların nasıl gizlendiğini,
Üç kuruşa takla atanları, yağdanlıkları ve yalakaları,
Kirli beyinleriyle ahlâk dersi vermeye kalkan şerefsizleri, Üç kuruşa uçkur çözenleri...
Hepsini sevgili meslektaşım İhsan Öksüz sayesinde öğrenmiş olacağız.
***
Ve
Yeni Adana gazetesi…
Dile kolay tam 95 yıl…
Bu öyle bir serüven ki içinde her şey var…
Açlık da yokluk da…
En önemlisi büyük bir savaş var.
Yani
İstiklal Harbi…
İşgalden 5 gün sonra 25 Aralık 1918'de yayın hayatına başlıyor Yeni Adana gazetesi.
Hedefi işgalci Fransız ordusu…
Fransızlar ile destekçisi
Ermenileri Seyhan Nehri'ne dökmek için mücadele veriyor.
Gazetenin kurucusu
Ahmet Remzi Yüreğir.
Adı kurtuluşla özdeş bir cesur yürek.
***
Tıpkı
İzmir'de yayın yapan bizim
Yeni Asır'ımız gibi…
Her iki gazete de
Milli Mücadele'nin simgesi oluyor.
Sonraki yıllar başka mücadelelerle geçiyor…
Çünkü gazete çıkarmak,
Yağmur, çamur, yaz, kış demeden yayını sürdürmek hiç kolay değil.
Aç ve susuz kalsan dahi, kâğıdı, hurufatı, tineri ve mürekkebi almak zorundasın…
O kokular arasında geçer koca bir ömür…
Simit bile alacak parası olmaz dürüst gazetecinin…
***
Ahmet Remzi Yüreğir bayrağı oğlu
Çetin Remzi'ye teslim ettiğinde, Türkiye tek partiden çok partili bir hayata geçmişti.
Dile kolay.
Koca bir asra tanıklık etmiş...
Gazetenin arşivi Çukurova Üniversitesi'ne bağışlanmış.
Araştırmacılar için çok önemli bir kaynak.
Nice yıllar dilerim Yeni Adana'ya.
Yolu hep açık olsun…
