Durmuyorlar…
Durmayacaklar da…
Şimdi de MİT Başkanı'na taktılar…
Washington Post yazarı David Ignatius, Türk hükümetinin Mossad için çalışan 10 kadar İranlı ajanın kimliğini Tahran istihbaratına ispiyonladığını iddia etti.
Palavrayı Başbakan'ın Davos'ta 'hastir' çektiği moderatör ortaya attı.
Deve kinli David bir anlamda Davos'un intikamını almak istedi.

Hakan Fidan'ın ifadeye çağrılması da
MOSSAD'ın uluslararası bir komplosuydu…
Yine hedef Başbakan'dı…
Fidan'ın ifadeye çağrılması, Erdoğan'ın hastalığına denk gelmesi de tesadüf değildi…

Uluslararası puştların hedefinde Başbakan Erdoğan 10 yıldır var…
Haliyle Türkiye var…
Ayaklarımız üstünde durmamızdan rahatsızlar.
Becerebilirlerse PKK'nın eline yine silah verecekler.
Şehit cenazeleriyle memleketin kalbine ateş düşürüp seçimi alacaklar!
Böyle bir ihtimal var.

Uluslararası bir 'iftira' kampanyası başlatıldı şu sıra.
Olayın arkasında İsrail ve İngilizler var…
Başta da MOSSAD…
Puştlar Hakan Fidan'a vurarak Başbakan'a mesaj gönderiyor.
'Kızım sana diyorum gelinim sen anla' misali.

Amaç kamuoyu yoklamalarında yüzde 50'yi bulan Başbakan Erdoğan'ın önünü kesmek.
Bunun için içte ve dışta ciddi faaliyet var…
'Gezi' meselesinin özünde de bu vardı…
Bu odakların öteden beri AK Parti'yi bölmek ve Başbakan Erdoğan'ı yok etmek istedikleri biliniyor.
İçteki puştlar yetersiz kaldı.
Sıcak sonbahar da gelmedi.
Sokaklar ısınmadı…
Devreye onlar girdi.
Psikolojik savaş başlattılar.
Asılsız ithamlarla devletin zirvesinde sorun varmış gibi gösteriyorlar.
Washington Times ve Wall Street Journal'da yayınlanan Fidan'a yönelik "iftira" dolu makalelerin benzeri Washington Post'ta da yayınlandı.
Kimse takmayınca gözleri döndü.
Ve İsrail gazetesi Jewish Press "Hakan Fidan bir sabah arabasında özel bir sürprizi hak ediyor" diye yazdı…
Yani resmen Fidan'ı tehdit ettiler.

Kürtlerin silah bırakmasını da istemiyorlar…
Özgürlüklerin
genişlemesini de…
Türkiye çağ atlamış,
IMF borcundan kurtulmuş,
Üstelik IMF'ye borç vermişiz.
MİT, MOSSAD ve diğer istihbarat örgütlerine nal toplatıyor.
Haliyle beyler kudurdu.

Ne demişti Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay;
"Çözüm sürecini bıraktırmaya teşvik edenler var."
Ne demek istemişti?
"Yabancı istihbarat örgütleri, PKK yöneticilerine baskı yapıyor, süreci bitirin" diyor.
'Çekilme' de bu yüzden uzadı ya.

Küresel 28 Şubatçılar, uluslararası Ergenekoncular, içerideki çete ve hain sürüsü ile İsrail'in köpekleri topyekün savaşıyorlar ama yine istedikleri olmuyor.
Hem de savaşa küresel ağababalarının girmesine rağmen...

Adamlar Kanal İstanbul'u ve üçüncü havalimanını istemiyor.
İsrail'in köpeklerine fırsat vermemek için uyanık olmalıyız.
Bu memleket bizim...