Oktay Saral'ı yazmak için herkesin eteğindeki taşları dökmesini bekledim.
Of Belediye Başkanlığından, AK Parti mebusluğuna giden bir yolda yürüdü.
Onu ve ailesini iyi tanırım…

Oktay insancıldır, sakin ve beyefendidir…
Yüreği de sevgi doludur.
Ama her Oflu gibi haksızlığa tahammülü yoktur.
Geçtiğimiz günlerde TBMM'yi ringe döndürdü.
Adeta çıldırdı.
Neden?
Elbette şiddetin mazereti olmaz.
Ama bu iftira ve tahrikler karşısında insanda peygamber sabrı olması lazım.

KeMal Kılıçdaroğlu siyasi, hukuki, teknik eleştiri yapmak yerine, Başbakan Erdoğan'ın kişiliğine, yetmeyince ailesine saldırıyor…
Çok yalan söylüyor…
Örnek mi?
Ali Ağaoğlu meselesi…
Ağaoğlu ne diyor?
"İspat etsin amele olayım"…
O hala Başbakan Erdoğan için, 'baş çalan, yolsuzluk konusunda usta, dünyanın en zengin başbakanı, zalim, utanmaz, yüzsüz, rüşvet alan' gibi çirkin ifadeler kullanıyor.

KeMal sazı bırakıyor, İnce Muharrem ele alıyor.
İnce Muharrem susuyor, bu kez CHP genel başkan yardımcıları devam ediyor.
Bülent Tezcan gibileri de böyle 'Bam teline' basıyor…
Bunlarda vicdan yok ki,
Düşünce olsun…
Siyasi çıkar için bu kadar yalanı bir arada söyleyen başka kişi görmedim.

Attığı yumruk yüzünden Bülent Tezcan'a üç gün iş göremez raporu aldıran Oktay Saral, çocukluğu da dahil, hayatında kavga etmiş biri değil. Çileden çıkmasına sebep, Başbakan'a ve ailesine yapılan hakaretler ve atılan iftiralardır.
Yaptığına elbette üzgün.
Ya Tezcan...
Başbakan Erdoğan'a attığı iftiralardan utanmış mıdır acaba?
Sanmam…

KK ve ekibi insanlara hakaret etmeyi alışkanlık haline getirdi…
İzlerken benim gibi kanal değiştiren çok.
Adam tansiyon yükseltiyor.
Başbakan sabırlı…
O sabrediyor ama KK daha çirkin, daha kaba, daha onur kırıcı, suç isnat eden, iftira atan, hakaret edici üslubuna devam ediyor.

Gerilimli oturumlar için CHP Meclis'te özel bir oturma şekli belirliyormuş.
Güçlü ve dövüşçü vekiller ön sıralara oturtuluyormuş…
Anında kavgaya girmeleri için.
Grup amirleri böyle istermiş.
Bunu yeni öğrendim…
Oktay Saral olayında ise CHP hazırlıksız yakalanmış.
Yani gafil avlanmış…
Oturma şekli 'nizami(!)' değilmiş de ondan…