Yeniler bilmez...
Ama eskiler bilir...
70'li yılların sinemalarında '32 kısım tekmili birden' filmler oynardı.
32, filmin makara sayısını gösterirdi.
Yani bu rakam filmin tamamı gösterilecek demekti.
Afişin altına bir de sinemaskop ve renkli Türkçe yazmışsa o film tadından yenmezdi...
Anlatacağım film renkli değil.
Entrika dolu bir hikaye.
Ama aksiyonu bol.

Filmin başrolünde hükümete yakın Mersinli bir işadamı var...
Adı Mahmut Arslan…
Fulpet başta olmak üzere 50 şirketi Paralel çete yüzünden bloke oldu.
Mağduriyeti büyük.
Zararı 400 milyon dolar…
Dile kolay…
Kıpırdayamıyor adam.
Sebep de Pensilvanya'ya haraç vermemesi.
Okul, hastane, cami ve başka birçok hayır işi yapan, dünya çapında bir işadamını kilitlediler.
Binlerce işçinin de babası…
Bu filmde Paralel polisler figüran…
Bunlardan yargıda da var…
Mehmet Baransu ise misafir oyuncu.
Yani artist.
Senaryo dört dörtlük.
Yalan, iftira, tezgah, şerefsizlik gırla gidiyor.
Kumpasın kralı burda.
Eskinin özel yetkilisi, şimdinin düz savcısı Fikret Gönen'in Mersin Gümrüğü'ne baskın yapmasıyla film başlıyor.
Sonra sahte bir rapor üzerine hükümete yakın iki işadamı tutuklanıyor.
İhbara göre işadamları GDO'lu pirinç ithal etmiş.
Savcı el koyduğu çeltik numunelerini, incelenmesi için uçakla İstanbul Teknik Üniversitesi'ne gönderdi.
Kafaya koymuş adamları tutuklayacak.
Numuneleri alan İTÜ Laboratuvar Müdürü Alper Tunga da, Yavuz Dizdar aracılığıyla üniversite dışından Mustafa Kolukırık isimli birini buldu… Bilirkişi olan bu adam üniversitede görevli bile değil.
İTÜ adına verilen raporu rektör Prof. Dr. Mehmet Karaca yalanlıyor.
Kolukırık'ın hazırladığı rapor hem hatalarla dolu hem de bilimsellikten uzak.
Yani baştan sona tezgah.
Buna rağmen iki işadamı tutuklanıyor.
Oysa dünya daha GDO'lu pirinç üretememiş.

***

İşadamı Mahmut Arslan, aynı zamanda Dünya Bakliyat Konfederasyonu Başkanı…
Haliyle 'GDO'lu pirinç olamaz' diye haykırıyor. Çeteye isyan ediyor.
Başbakan ve bakanlarla birlikte gittiği Kırgızistan'da da olayı bakanlara anlatıyor.
Onlar da dönüşte 'GDO'lu pirinç olmaz' diye açıklama yapıyor.
Mersin terör savcısı Mehmet Yazıcı, Paralel kumpas bilgilerini bavulcu Mehmet Baransu'ya servis ediyor.
Bavulcu da hem bakanları hem de Arslan'ı suçlayan haberler yapıyor.
Mahmut Arslan, Baransu'yu dava ediyor.
Bavulcu bu yüzden gözaltına alınıyor.
İddialara göre Yazıcı, Paralelin adliye imamı ve İlhan Cihaner'e baskın yapan biri.
İlhan Cihaner o sıralar Yazıcı'yı, 'eşkıya' olmakla itham etmişti.
İşadamları beraat etti…
Önceki gün o operasyonu yapan Paralel polisler ise gözaltına alındı.
Baransu ve Zaman gazetesi 'tirinim' havası çalmaya başladı.
Devamı mı?
Yarın…