Zaman'ın Adana'daki tutması, yine palavra dolu bir yazı yazdı…
Ona cevap vermeme gerek yok.
Paralel İhanet Çetesi nasılsa kırmızı kitaba girdi.
Haliyle onlardan hesap sorulacak!
Neler yapmadılar, kimlere kumpas kurmadılar ki…
Devleti ve milleti nasıl soydular; bunu biz biliyoruz.
Devletin savcıları da biliyor…
Yalanları, Pensilvanya'ya kadar uzadı.
Bizi kandıramazlar.
Mersinli işadamı Mahmut Arslan'ın yaptırıp Diyanet'e verdiği camiyi niye ele geçirmek istediler?
Adamı nasıl haraca bağladılar; biliyoruz.
Sevilay Yükselir, teşkilatın şemasını yayınladı.
Latif Erdoğan'ı da dinledik…
Ama ben bugün Payas'taki katrilyonluk vurgunu yazacağım, tutmayı değil.

Demir-çelik sektörünün en önemli merkezlerinden olan Hatay'ın Payas ilçesinde
N.A.Ş.
N.M.A.Ş.
N.Ç. A.Ş.
P.A.Ş.
D.Tic. Ltd. Şti.
E.A.Ş.
E.A.
isimli şirketler gerçek dışı fatura keserek devleti 3 katrilyon dolandırdı.
Vurgun çok büyük.
Acilen üzerine gidilmeli.
Katrilyonluk KDV vurgununa göz yumanlar oldu.
Boru değil, devletin katrilyonları gitti.
Bu yazı aynı zamanda ihbar yazısıdır.
Payas'taki malum firma, şeytanın bile aklına gelmeyecek tezgahla devleti dolandırdı…
Bankalardan da 1 katrilyon 300 milyar lira, hileli kredi aldı.
O kredi de battı…
Zarar haddinden büyük.
İşin içinde Paralel İhanet Çetesi (P.İ.Ç.) var.
Şeytana pabucu ters giydirdi şerefsizler.
Payas'taki tezgah şöyle işledi:
Bazı firmalar sıfır vergiyle aldıkları hurda demiri, piyasa fiyatının altında sattı.
Hala satıyor.
N. isimli firma, işlemi yasallaştırmak için, kendi kurdurduğu fason firmalardan fatura alıyor.
Bu firmalar da KDV yükümlüsü olmamak için kestikleri fatura miktarı kadar faturayı, kendi gibi fason olan başka bir firmadan alıyor.
Yani Payas'ta kıyak bir saadet zinciri kurulmuş…
Rutin kontrollerde müfettişler geriye doğru ilk üç-dört firmaya bakıyor.
Firmaların yasal olduğunu görüp gerisine bakmıyor.
İncelemeye devam etse, katrilyonluk dolandırıcılık ortaya çıkacak.
Ama etmiyor.
Çünkü Paralel devrede.
Tezgah için fatura kesen 100 kadar fason firma var.
Ölülerin adına bile firma kurdular.
Kağıt üstünde yasallar.
Ama demir satmazlar.
İşleri fatura kesmek.
Şerefsizler bankaları da dolandırdı.
Durum şu; Bankalar firmalara, bilançolarına göre kredi veriyor.
Payas'ta büyük KDV vurgunu yapan o işadamı, bankalara "Depom demirle dolu" diyor.
Bilançosunda da öyle gösteriyor.
Krediyi kapıyor.
Oysa depoda demir yok.
Bankacı bakmıyor alıyor komisyonu, veriyor krediyi.
P.İ.Ç. burada da devrede.
Payas'taki bu vurguna kim göz yumdu?
Yetkililer niye uyudu?
Bankalarda batan para 1,5 katrilyondan fazla.
Payas'taki N. isimli firmayı biz biliyoruz.
Devlet mi bilmiyor?
Belgeleri yakarak kurtulmaya çalıştıklarını duyduk.
Yolsuzluğa dur denmeli.
Namuslu tüccar da bu kan emici vampirden kurtarılmalı.