Almanya, 1990'lı yıllarda Türk Silahlı Kuvvetleri'ne sattığı Leopar cinsi tankların ve G-3 piyade tüfeğinin, PKK terörüyle mücadelede kullanılamayacağını şart koşmuştu.
Yine o yıllarda patenti Almanlara ait olan, Mehmetçiğin temel muharebe silahı G-3 piyade tüfeğinin terörle mücadelede kullanılmasını da istememişlerdi.
Zamanın hükümetleri bunu kabul etmişti…
Yeşiller Partisi lideri Claudia Roth Diyarbakır'dan çıkmaz olmuştu.
Belli ki zilli karı yağız Kürt delikanlılarını çok sevmişti!

Devir değişti, iktidara AK Parti geldi.
Erdoğan hükümetleri Türk milli savunma sanayiine büyük destek verdi.
Yerli milli seyir füzesi, beton delici bomba, lazer güdümlü füze detektörünü ve tüfeğini üretti. Bu silahlar TSK'nın gücüne güç kattı.
Türkiye, savunma alanında dünyada söz sahibi oldu. Atak helikopteri, İHA'lar milli tank, milli gemi ve daha neler neler…
Artık Mehmetçiğin elinde güçlü silahlar var.
Kendi uydumuzu yaptık.
Uzaydan düşmanı izliyoruz.
Türkiye'nin güçlenmesini istemeyenler, bu büyük gelişmenin mimarı Erdoğan'ı istemiyor.
Çünkü adamlar silah satamaz oldu…

Rıfat Kaplan, 1990'lı yıllarda askerliğini doğuda yapan bir okurum.
Diyor ki "Eğer o zamanlar bu hükümet olsaydı katiyyen bu kadar şehit vermezdik. Kalekol yaptılar.
Süper silah yaptılar.
Alman hükümeti geçmişte, 'tankları kullanma' demişti.
Erkekse şimdi böyle bir şey desin"…
Okurum haklı.
İçimizdeki puştlar ise rahatsız.
Gavurla bir oldular.
Erdoğan'a karşı savaşıyor şerefsizler.
Neyse ki millet adamını tanıyor.
Gavurun adamını da…

Paralel'in sesi Zaman, Sözcü, Taraf, Hürriyet, Millet, Bugün, Samanyolu, Yurt ve diğerleri Erdoğanla ilgili yalan ve iftiralarına aralıksız devam ediyor.
Fezlekeli bakanları da özellikle manşetlerden indirmiyorlar.
Suçlu olup olmadıklarına bile bakmadan…
Maksat 2015'teki seçimi etkilemek.

İslam dünyasının büyük şair ve yazarlarından olan Sadi Şirazi, "Allah gördüğü halde ayıbını gizler, insan, görmediği halde yaygara koparır…" demişti.
Paralelci taife de aynı…
Adamlar illegaliteyi meslek edindi sanki.
Yalan dolan, tehdit, şantaj, röntgencilik ne varsa, hepsini toplamış şerefsizler.
Allah'tan da korkmuyorlar.
Öbür dünya diye bir dertleri de yok hıyarların…
Bunlar görünüşe göre Müslüman ama küfre düşmüşler.
Zındık bunlar zındık…
Azılı İslâm düşmanı olup çıkmışlar.

Abone Bölge Müdürümüz Cihan Kahya, Paralel yapıya ait bir gazetenin yetkililerinin, Turkuvaz Medya'nın esnaf abonelerini aşağılık bir şekilde tehdit ettiğini söyledi…
Osmaniye, Mersin ve Adana'da Sabah abonesi olan berber, bakkal gibi işyerlerine giderek 'Sabah okursanız sizden alışveriş yapmayız' diyorlar…
Rezil heriflere bakın!
Abonelerimizden ricam, böyle bir durumda beni arasınlar.
O şerefsizlere haddini bildirmek boynumuzun borcudur.
Bitik haldeler…
Şaşalı günler sona erdi.
Şuursuzca saldırıyor itler.