Şebnem Bursalı ve İzmir'de görev yapan arkadaşlarımın başına o saldırıda iyi ki bir şey gelmedi.
Aradan bir deli çıkabilirdi.
Şebnem efe kızıdır.
Arkadaşları da cesurdur.
Gözüpektirler.
Öyle kolay korkmazlar!
Ama her şey olabilirdi tabii.

Gazetecilik, algı çalışması yapmak için yalan yazmak değilse, gazeteciliktir.
Aksi tetikçiliktir.
Görevi gazetecilerin haklarını korumak ve geliştirmek olan cemiyetler de gazete ayrımı yapamaz!
Bu teoride böyle.
Pratikte bal gibi ayrımcılık yapılıyor.
Hürriyet binasının kapı camı çizildi diye TGC ve İGC kıyameti kopardı.
DİSK'in seviyesiz temsilcisi Memiş'in Yeni Asır, SABAH ve Yeni Şafak'ı buruşturup yere atması 'duygusal eleştiri' sayıldı.
Bundan cesaret alan itler bir gün sonra asırlık çınarımıza saldırdı.
Her iki cemiyet de 'kınamak(!)' için bunu beklemiş olabilir!
Biraz da operasyon medyası Hürriyet'e bakalım.
Ankara'daki menfur saldırıyı PKK ve avanesi biliyordu.
Tıpkı Suruç'u bildikleri gibi.
Selahattin Demirtaş'ın foyası meydana çıkmak üzereydi…
İmdadına FETÖ ve Aydın Doğan yetişti.
Katliam yapanların kimlik bilgileri Hürriyet'e verildi.
Polis iki canlı bombayı 4 gözcünün takip ettiğini belirlemişti…
PKK'lı çıkan Twitter kahinleri de istihbarat çalışması bittikten sonra açıklanacaktı.
Hürriyet 'cici çocuğu' kurtarmak adına teröristleri deşifre etti.
Bu yayın soruşturmayı sekteye uğrattı.
40 yıllık gazete patronu ey Aydın Doğan!
Şimdi söyle bakalım bu teröre destek değilse nedir?
Cevabını mektupla bildir.
Saldırının yaşandığı o feci andan itibaren Allah var; polis iyi çalıştı.
Canlı bombaların kimliklerini belirledi.
Ama bu isimlerin bağlantılarının tespiti için teröristlerin adlarını gizledi.
Saldırıyı saatler öncesinden haber veren kahinlerin PKK'lı çıkması, emniyet içindeki Paralel Yapı'yı da telaşlandırdı.
Çünkü tuzak bozulacaktı.
Operasyon gazetesi Hürriyet hemen devreye sokuldu.
Savcı, canlı bombaların kimlik bilgilerinin sızdırılmasıyla ilgili hem Hürriyet hem de bilgileri servis eden Paralelci polisler hakkında 'Soruşturmanın gizliliğini ihlal'den soruşturma açtı.
Türkiye Barolar Birliği ile TGC'nin yayın yasağına karşı çıkışı masal.
Amaç Selahattin'i kurtarmaktı.
O da kurtuldu.
Ey Aydın Doğan bu hainliğinin sebenini açıklayan mektubu acele yaz.
Milleti merak içinde bırakma.
Deve kuşu gibi başınız kumda, geriniz açıkta.
Tetikçin Ahmet Hakan ekrana çıkardığı adama saatlerce PKK propagandası yaptırdı.
Şimdi kıvırıyor ama boşuna.
Adamı bile isteye ekrana çıkardınız.
Hem de o adamın ne diyeceğini bile bile.
Çark etmeniz bir işe yaramaz.
Operasyon gazetesi olduğunuzu tescillediniz artık.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türk Tabipler Birliği, Mimar ve Mühendisler Odası ile TÜSİAD'ın, CHP ve HDP adına siyaset yaptığı da apaçık ortada.
Millet uyumuyor!