TRT'deki hocamız Reyhan Somer'in o sözleri kulaklarıma küpedir.
"Arkadaşlar spikerin ağzından çıkan sözleri kulaklara gitmeden durduracak bir alet icat edilmedikçe haberinizi en az üç yerden doğrulatın" demişti.
45 yılı aşkın meslek hayatım boyunca bu kurala hep sadık kaldım.
Hem böyle bir alet henüz icat edilmedi.
Can Dündar'a yapılan suçlama gibi, parayla vatana ihanet manşetleri de atmadım.
Haberi en az iki yerden doğrulattım.
Memleketimin gelişmesi ve huzuru için yazılar yazdım.
Hırsızın, arsızın gözyaşına bakmadan bodoslama daldığım çok oldu.
Hainlere göz açtırmadım...
Kandırıldığım olmadı mı?
Oldu tabi…
Ama yanlıştan dönmesini bildim.

Kayyuma geçen gazete ve ajanslar ülkeyi karıştırmak için elinden geleni yapmıştı!
Yalan haberlerle milletin haleti ruhiyesini bozdular.
Devleti yönetenleri iftira yağmuruna tuttular.
Başbakan'a bile meydan okudular.
Haber kutsal, yorum hürdür.
Eskiden ajanslar haberi olduğu gibi verirlerdi.
Habere yorum katmaz, yönlendirme yapmazdık.
Gazeteci haber yazardı, köşe yazarı ise yorum.
Gazeteci siyaset yapmaz, Siyaset yapanları yazardı.
Gazeteci halkın gözü, kulağı ve sesi olurdu.
Vatana ihanet etmezdi.
Casusluk da yapmazdı.
Kendisi haber olmazdı; haber yapardı.
Bunlar eskide kaldı.
Şimdi tam tersi oluyor.
Yönlendirme haberler de yapıyorlar, Siyasi çıkar için algı haberleri de…
Akademisyenlerin imzaladığı, Türkiye'yi ayağa kaldıran 'ihanet bildirisi' taze bir örnektir.
Meğer o bildirinin talimatını Kandil'deki KCK'lı Bese Hozat vermiş.
Hozat'ın "Aydınlar özyönetimlere sahip çıksın" sözleri üzerine, o bildiriyi yayınladılar.
İmzacıların çoğu PKK'ya yakın isimlerdi.
Hozat gerçeği ihanet bildirisine imza koyanlar hakkında yürütülen soruşturmada ortaya çıktı.
Malum gazetecilerin, imzacı akademisyenlerle ilgili hukuki işlemlere kızmasının asıl sebebi bu.
Benim gazeteciliğimde memlekete ihanet yok.
Ama onlarınkinde casusluk bile var.
HDPKK'lı Van mebusu Lezgin Botan, YÖK bütçesi görüşülürken Mersin Üniversitesi Rektörü Ahmet Çamsarı'ya sataşmadan duramadı.
Sebep rektörün PKK destekçisi akademisyenlerin sözleşmelerini yenilememesi…
Aydın Doğan'ın DHA'sı da Çamsarı'nın açıklamasını çarpıttı.
Rektör, Yrd. Doç. Dr.Mustafa Şener, Yrd. Doç.Dr. Yasemin Karaca, Yrd.Doç. Dr. Veli Mert ile uzmanlar Galip Deniz Altınay, Bermal Aydın ve Esin Gülsen'in sözleşmelerini yenilemedi.
Çünkü verimsizlerdi.
Pazar günü İstanbul'da dünya çapında bir gurur gerçekleşti.
Eniyle boyuyla bitirilme süresiyle ve işleviyle dünyadaki tek eserdi bu köprü.
Türk mühendisliğinin de gururu.
Bu köprü ve üçüncü hava limanı sayesinde Türkiye dünyanın lojistik merkezi olacak.
Türkiye paraya boğulacak.
Devletin zirvesi orada…
Haber Cumhuriyet'te yok.
Sözcü'de de…
Paralel medyada da…
Onların gazeteciliği bu!
Milleti bidon kafa mı sandınız lan?