Önce Beşiktaş'tan başlayalım. Çok ama çok iyi oynadılar. Kim ne derse desin çağdaş futbolun gereklerini sonuna kadar yerine getirdiler. Bir pozisyon ve sadece bir oyuncu hariç. Beşiktaş'ı uzun zamandır bu kadar iyi savunma yaparken görmemiştik. Takım savunmasını kusursuz uyguladılar.
Özellikle Egemen'den bahsedelim. Hem Beşiktaş'ın hem de sahanın en iyisi oydu. Düşünebiliyor musunuz, Beşiktaş koskoca Trabzonspor'a son dakikada Burak'ın pozisyonu dışında nerdeyse tek bir pozisyon bile vermedi. Bir oyuncu ve bir pozisyon demiştik. O da Quaresma... 'Beşiktaş'a geldiğinden beri en iyi en disiplinli maçını oynuyor' diyecektik ki 85. dakikadaki pozisyona kızmadan edemiyoruz. Maç boyu çok önemli pozisyonları cömertçe harcadı. Buna fazla bir şey diyemeyiz.

Q7 NEDEN DEVLERDE DEĞİL?
Quaresma kişisel beceri ve gayretiyle pozisyonu buldu, vurdu ama kalede Tolga adında bir dev vardı. Fakat maçın sonlarına doğru Quaresma'nın kaçırdığı pozisyon için şunu diyebiliriz: İşte bundan dolayı dünya devlerinde oynayamadı. Kişisel gayretiyle topu kaptı, çapraz pozisyonda Tolga ile karşı karşıya kaldı. İşte o anda dünya starı kaleye vurmaz, sağdan gelen hem de bomboş gelen Mustafa'nın önüne bırakabilir. Ama Quaresma bunu yapmadı. Kaleye vurdu, Tolga kurtardı. Dönen topta da Burak, kaleci Cenk'le karşı karşıya kaldı. Bu pozisyonda Burak iyi vursa ya da Cenk bu kadar müthiş kurtaramasa Beşiktaş puanı kaybetmiş olacaktı.
Sahada iki kaleci ve Egemen dışında bir dev daha vardı. O da hakem Fırat Aydınus. Bir maç ancak bu kadar iyi bu kadar sakin ve bu kadar başarılı yönetilebilir. Penaltı pozisyonunda kararı yüzde yüz doğru. Zira kaleciden dönen topa Mustafa hamle yaptığında Celustka tarafından düşürülüyor. Hareket penaltı ve bariz gol şansı olduğundan kartın rengi kırmızı. Maçın son anında Glowacki'nin Egemen'i iterek vurduğu kafa sonrası Sivok topu kendi kalesine attı. Burada da faul kararı doğru. İtme hareketi çok net görülüyor.