İran'ı da sayarsak üçüncü hazırlık maçımızdı. Sırplar ise sekizinci, dokuzuncu maçlarını oynuyorlar. Daha ritmli olmaları, topu daha etkili ve çabuk çevirip bilinçli kullanmaları doğal. Biz, bu maçtan Dünya Şampiyonası için ne gibi artılar yaratabiliriz, ona bakmalıyız.
Her şeyden önce Engin'in sakatlığı büyük şanssızlık. Ama bu olaylar maalesef oyunun bir parçası ve her takımın başına gelebiliyor. Bakınız, Fransa ve Beaubosis örneği... Biz Sevgili Engin'e geçmiş olsun derken onun yokluğunun ve Ender'in sakatlığının sıkıntılarını nasıl en az düzeyde yaşarız, onun formüllerini bulmalıyız.
Öncelikle özel dostluğumuza da dayanarak Kerem Tunçeri'ye SMS'i buradan yolluyorum. Takımın sahadaki oyun lideri olarak potaya doğru yerde, daha etkili ve daha fazla bakman lazım kardeş! Ender'in sakatlığı geçip onu da bu pozisyona verimli olarak kattıktan sonra bile çok uzun bir şampiyonada bu bölgeye takviye gerekli. Sanıyorum Tanjeviç büyük bir titizlikle kimi keseceğinin hesaplarını yapıyor. Bu sezonu büyük bir çıkış ve başarıyla kapatan Evren'i şu kısacık sürede kazanabilmek her babayiğidin harcı olmasa da, Tanjeviç bu tip oyuncuları kariyeri boyunca takıma aşılamayı bildi (Örnek, İtalya ve De Paul). Sinan Güler'i de bu pozisyonda deniyoruz. Ama Sinan aldığı süreyi alışık olmadığı point guard'da kullanınca 2 numaradaki bitiriciliğinden, agresifliğinden ve keskin penetrelerinden de yoksun kalıyoruz.
Dün Ivkoviç'in disiplininin buram buram gözüktüğü Sırp takımına baktığımızda 1 numarada Teodosiç ve Tepiç bir yana ilk defa milli takımda oynayan Paunic bile 1 numaraya bugünün basketbolunda ihtiyaç olan dinamizm ve enerjiyi kattı.
Kerem Gönlüm'ün dönüşü Ersan'ı farklı pozisyonlarda kullanma kozunu getirdiği gibi takıma da moral yüklüyor. Ömer Aşık sezonu evde geçirmenin handikaplarını oynadıkça üzerinden atacak.
Dün Sırplar kaçtı, biz kovaladık. Mutlaka bundan daha iyi oynayacağız. Bütün maçı geride oynamamızın en önemli nedeni ilk yarıda yaratamadığımız savunma direnciydi. Üçüncü çeyrekteki gerçek dirençle oyuna ortak olsak da kötü başlangıçtan dolayı kaybetmek bir hazırlık maçında alınacak en önemli derslerden biriydi.
Sinan Erdem Salonu, tribünleri, locaları, rahat izleme olanağı, kısacası tüm altyapısı ve görüntüsüyle çok modern, ülkemize ve Dünya şampiyonası'na yakışacak bir tesis. Böylesine güzel bir salonda elemeli turlarda, çeyrek, yarı finalde, hatta finalde 12 Dev Adam ile coşma dileğiyle...