Ne diyorlar? Ülkenin gerçek sahipleriyiz.
Ne diyorlar? Devletin güvenliğini hiçe sayıp gizli bilgileri servis ederiz kimse bize karışamaz.
Ne diyorlar? Algı operasyonlarını manşetten atarız ama özgürüz dokunamazsınız.
Ne diyorlar?
İşadamı örgütü olsak da siyasete ayar vermek bizim işimiz.
Kısacası şunu diyorlar? Bu ülkede bize dokunan yanar.
Diyenler kim mi?
Başlıkta dediğim gibi kutsal üçlü: CHP, TÜSİAD ve Doğan Grubu.
Kendilerini yıllardır aynı sahnede izliyoruz.
Şimdi de Enis Berberoğlu'nun siyasal ve askeri casusluk suçlamasıyla 25 yıl hapse mahkum edilmesini bahane ettiler. 15 Temmuz'a 'kontrollü darbe', 16 Nisan'a 'geçersiz' diye başlatılan bu oyunda aranan malzeme Enis Berberoğlu'nun cezasıyla bulundu.
Karardan dakikalar sonra CHP toplanıp "yürüyoruz" açıklaması yaptı. Doğan Grubu kendisini yayına davet edip detayları açıklattı. Erol Bilecik'in başkanlığından sonra değiştiğini düşündüğüm TÜSİAD anında eski günlerine döndü.
Siyasi parti edasıyla açıklamasını yaptı.
Sayın okur...
Amaç adalet isteği mi, yoksa tıpkı 2013'teki Gezi olayları gibi, 2014'teki hükümeti devirme operasyonları gibi, 2015'teki terör olayları gibi, 2016'daki 15 Temmuz darbe girişimi gibi büyük abilerin desteğiyle ülkeyi kaos ortamına geri döndürmek mi?
Tam da ekonomide bahar havasını yakalamışken... Borsa 100 bine, dolar 3.40 TL'ye, faiz tek haneye inmeye çalışırken... 2 ayda 817 bin kişi istihdam edilirken... İlk çeyrekte yüzde 5'lik büyümeye ulaşmışken...
Ama...
Unuttukları bir şey var bu kutsal ittifak ve pusuda bekleyen mihrakların...
Bu millet kurgulanmış oyunları teker teker bozdu. Birlik-beraberliğine kast edenleri aklıselimle gördü. Sokağa oynayanların oyunlarını deşifre etti. Haa, gerektiğinde 15 Temmuz'daki gibi direniş öyküsü yazmayı da bildi.
Velhasıl... Adalet arayanın başımın üzerinde yeri var. Fakat bunu sokakta yapmaya kalkınca adı hak arama mücadelesi değil kaos tetikçiliği oluyor.