Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı Alpaslan Çakar, hükümetin yeni ekonomik modelinin üretim, yatırım, ihracat ve istihdam parametrelerine oturduğunu belirterek, "Bu alanlarda başarılı olunduğunda Türkiye farklı bir ligin oyuncusu olacaktır. Bankacılık sektörü olarak ekonomiyi finanse ediyoruz. Toplam krediler 4.3 trilyon TL seviyesinde. Kredi/mevduat oranı yüzde 100. Topladığımız mevduatın tamamını kredi olarak veriyoruz. Hepimiz kendi ölçeğimiz oranında bu modele katkı vereceğiz. Biz de bankalar olarak ekonominin parçasıyız. Ekonomiden bağımsız büyüyemeyiz" dedi.
Türkiye'de bankacılık sektörünün büyüme alanının olduğunu belirten Çakar, "Sektörün bilanço büyüklüğünün milli gelire oranı Türkiye'de yüzde 113. Gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde 300. Dolayısıyla hala sektörde gelişme alanı çok. Yeni ekonomik modelin finansmanına herkes gücü oranında samimiyetle destek verecektir" mesajı verdi.
BÜYÜME % 10 OLUR
aPara'da yayınlanan Ekonomi Masası programına konuk olan Çakar, Türkiye ekonomisinin pandemi sürecini iyi yönettiğini, büyümede diğer ülkelerden pozitif ayrıştığını vurgulayarak, "Bu yıl sonunda büyümenin yüzde 10 civarında olmasını bekliyorum. 2022'de de Orta Vadeli Program'da büyüme oranı yüzde 5 olarak öngörülüyor. Bu büyümeyi sağlayabiliriz, potansiyelimiz var. Turizm, sanayi ve hizmetler sektörlerindeki gelişmelerle 2022'de yine pozitif ayrışacağımızı düşünüyorum. Bankacılık sektörü bu büyümeyi finanse edebilir" diye konuştu. Kamu bankalarının sermaye ihtiyacı olup olmadığına yönelik sorulara da Çakar, şu yanıtı verdi: "Sermaye yeterliği anlamında kötü değiliz. Ancak kredi büyümesine daha fazla destek vermek anlamında Hazine ve Maliye Bakanlığı ve hükümetle görüşmelerimiz var."
ÖZELLER İNDİRİR Mİ?
Merkez Bankası'nın politika faizini yüzde 19'dan 15'e indirmesinin ardından kamu bankaları elini taşın altına koyarken özel bankalar daha temkinli davrandı. Çakar, "Biz kamu bankaları olarak mevduat tarafında hiçbir zaman en yüksek faizi vermedik. Çünkü sektörü regüle eden bankalarız. Mevduat faizi yükseldikçe kredilerin maliyeti de artar. Dolayısıyla biz makul fiyat yönetimi yapıyoruz. Merkez Bankası'nın indirim hamlesinden sonra da faiz oranlarını düşürdük. Bankacılık sektörü rekabetin zirvede yaşandığı sektör. Kamu bankaları bir yerde konumlandıysa diğerleri de o noktaya gelecektir. Şu anda özel bankaların bir kısmı müşteri bazında bizim gibi fiyatlama yapıyor, diğerleri de yapacaktır. Kimse müşterisini kaybetmek istemez" dedi.
TAKİPTEKİ KREDİLERDE SORUN YOK
Pandemide bankaların kredi musluklarını açtıkların, terzi usulü çalışıldığını, vade uzatımı, yapılandırma yapıldığını hatırlatan Çakar, "Bilançomuzun yüzde 74'ünü ekonominin finansmanına kullandırdık. Bunun yüzde 27'sini imalat sanayisine, 17'si ticarete, yüzde 11'i inşaata, yüzde 9'u enerjiye verildi. Pandemiye rağmen sorunlu alacak oranı sektörde yüzde 3.6. Bu makul bir oran. Sermaye yeterlilik rasyosu da yüzde 17.3. Basel ve BDDK kriterlerinin üzerinde. Sorunlu alacaklar için yüzde 77 oranında karşılık ayrıldı. Yakın izlemedeki krediler için de yüzde 20. Dolayısıyla sorunlu alacakların sistemi olumsuz etkilemesi gibi bir durum olmaz" dedi.
TARIMA YENİ STRATEJİ
Tarım sektörünün pandemiyle birlikte öneminin anlaşıldığını hatırlatan Çakar, "Türkiye'de tarım sektörünün kredi hacmi 150 milyar TL. Bunun 105 milyar TL'sini Ziraat Bankası olarak biz veriyoruz. 116 bin civarında müşterimiz var. Takip oranı bu alanda yüzde 1. Şu anda ekstra bir strateji üzerinde çalışıyoruz. Tarımda ihtiyaç olan sektörlerde farkındalıklar oluşturacağız" dedi.
