Antalya Valisi Alaattin Yüksel'e sorduk: - Durum?
Vali bey "Antalyalılar turizmde tarih yazıyor" dedi. Gittik, gördük, gerçekten bir tarih yazılıyor.
Vali bey: - Cumartesi günü 450 uçak indi... Cumartesi, pazar 65 bin turist geldi. Bu yıl gelenlerin sayısı 5 milyon 100 bine ulaştı... Kasım sonunda 6 milyonu bulacağız... 2004'ü, 6 milyonun üzerinde bir sayıyla kapatacağız. Bunlar, Antalya tarihinde bütün zamanların en yüksek rakamları.
***
Alaattin Yüksel: - Biz bir takımız... Takım çalışmasıyla başarıyı yakalıyoruz.
Takımın içinde vilayet de var, belediye de. Emniyet de var, sivil örgütlenmeler de. Otelci de var, esnaf da.
Doktor da var, öğretmen de.
Geçen gidişte "yol konusunda" aksaklıklar vardı. Bu defa daha farklı bir Antalya gördük.
Bazı yollar bitmiş.
Bazı yollara gelince... Vali beyin anlatımıyla: - 15 yıldır yılan hikayesine dönen Antalya-Alanya yolu (137 kilometre) bu 29 Ekim'de tamamen bitmiş olacak ve açılışı yapılacak... Antalya-Kemer arası bölünmüş yol oluyor... Kale-Finike arasında (20 kilometre) yol genişletiliyor... Dağları peynir gibi kesiyoruz.
***
- Vali bey, Antalya bir AB kenti gibi... Her ülkeden insan kaynıyor.
Vali bey cebinden bir "not" çıkardı:
- Burada kilise yapma izni verdiğim derneklerin listesi var, görmek ister misiniz?
Almanlar'ın kurduğu "Aziz Nikolas Kilisesi Derneği.
Hollandalılar'ın kurduğu "Saint Paul Kilisesi Derneği.
***
Alman'ı, İngiliz'i, Rus'u, papazı, imamı, yerlisi, yabancısı, valisi, belediye başkanı, hakimi Antalya'da "ilginç bir takım" oluşturmuşlar.
Sabah Abdülkadir Aksu ve Kemal Baytaş'la kahvaltı yapıyorduk.
Yanımıza İbrahim Tatlıses geldi: - Antalya tam yaşanacak yer, ne dersiniz sayın abiler?
Doğru söze ne denir?
