Genç Başbakan, ilk kabinesini yaparken bir karar almıştı:
İçişleri'ne "İçişleri dışından", Dışişleri'ne "Dışişleri dışından" Bakan atayacağım.
Ve İçişleri'ne bir doktoru getirdi: Faruk Sükan.
Dışişleri'ne bir eski valiyi: İhsan Sabri Çağlayangil.
Dün Demirel'e "1965'te neden böyle yaptınız" diye sorduk.
Şu yanıtı verdi:
- Meslekten gelen kişi başarılı olamaz görüşünde değilim... Pekala başarılı olabilir... Ama ben böyle bir siyaset üslubu benimsedim, böyle yaptım.
- Sonuç ne oldu?
- Çağlayangil, sanki o iş için yaratılmıştı... Sükan, başında bulunduğu idareye derhal hakim olmuştu... Biraz da hızlıydı.
"Biraz" değil, fazlaca hızlıydı. Bir gün, "ihbar" aldı.
TBMM'de, bazı odalarda, yazı ve teksir makinelerinde yasa dışı bildiriler basılıyor.
Ve Sükan 6 Mayıs'ı 7 Mayıs'a bağlayan gece (1966), saat 01.30'da "Meclis'te arama yaptırdı."
Cumhuriyet Halk Partisi, Milli Birlik, Kontenjan Senatörleri grup odalarında.
Bir anda "kızılca kıyamet" koptu. Muhalefet lideri İsmet İnönü, ünlü, "eşkıyanın bu gece ne yapacağı belli olmaz" sözünü, işte bu olayın sabahında söyledi.
Ve Dr. Faruk Sükan'ın adı da, o sabah, "Zehir Hafiye" ye çıktı.
***
Tarih 9 Mayıs 1966. İsmet İnönü, TBMM kürsüsünde:
....Bu olay, Meclis'e karşı işlenen bir suçtur... İçişleri Bakanı yolunu şaşırmış olabilir... Ama onun hala hükümet içinde bulunması, aklın alamayacağı bir siyasi olaydır. (TBMM tutanaklarından) Demirel'e dün sorduk:
- Ne diyorsunuz?
- Evet, Meclis'te arama yapması yanlıştı... Siyaset bu... Herşey doğru olmaz ki... Ama Faruk bey inançlı, başarılı, çalışkan, davasına sadık bir arkadaşımdı.
- 1969'da hükümeti kurarken onu yeniden bakan yapmadınız.
- Doğru.
"Emniyete" talimat vermişti:
- Başbakan'ın attığı adımdan haberim olacak... Başbakan'ın evinin ışıklarının ne zaman yanıp, söndüğünden bile.
Zira "Başbakan uyumadan, İçişleri Bakanı Dr. Sükan uyumazdı."
Sonra Demirel hükümetinin hazırladığı bütçeye "kırmızı oy verip, Demirel'i düşürenler" arasında yer aldı. (Şubat 1971)
"Demokratik Parti"nin kurucularındandı. Dün Demirel dedi ki:
- Siyaset bu... Yollar ayrılabiliyor... Sonra yine bize döndüler... Saygıya dayalı dostluğumuz, o ölene kadar sürdü.
***
Dönem, Celal Bayar'ın "bu kış komünizm gelecek" dediği dönemdi.
İçişleri Bakanı Dr. Sükan'ın da "komünistlerin nefes alışını bile dinliyorum" dediği dönem.
Çetin Altan'ın Meclis'te dövüldüğü, dokunulmazlığının kaldırılmak istendiği, İsmet Paşa'nın TBMM kürsüsünde "sosyalisttir diye bir milletvekilini takip etmek, dokunulmazlığını kaldırmak yanlıştır... Bunun olumsuz etkilerinden hükümeti, meclisi ve memleketi, korumak isterim" diye konuştuğu (20 Temmuz 1967) dönem.
Eski Belediye Başkanı, eski İçişleri Bakanı Dr. Faruk Sükan'ı dün toprağa verdik.
Türk siyasetinden bir Zehir Hafiye geçti. Allah rahmet eylesin.
....................................
DÜZELTME
Gazetemizin dünkü sayısında, yaşamını yitiren Faruk Sükan yerine yanlışlıkla Sadettin Bilgiç'in fotoğrafı yayınlanmıştır. Özür dileriz.
