Ankara'nın bulvarlarında tur üstüne tur attık dün.
"Havayı" bizzat görmek için.
Bir yanda "şehitlerin acısı", bir yanda "Cumhuriyet Bayramı coşkusu."
Evler, işyerleri bayrak asmışlardı.
Araçlar yer yer konvoy oluşturmuşlardı.
"Şehitler ölmez, vatan bölünmez" sloganı yeri göğü inletiyordu.

***

Sadece Ankara'da mı?
Bu bütün yurtta böyle.
Genelkurmay'ın "halkın duyarlılığına teşekkürü" boşuna değil.

***

Gözlemlerimizi Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'le paylaştık.
"Toplumsal hassasiyet" onu da duygulandırmış.
O da "halka teşekkür ediyor."
Ama sonra "bir şeyin" altını çiziyor:
- Her işi tadında bırakmak lazım... Ölçüsünde.

***

Cemil Çiçek:
- Halk heyecan duymakta yerden göğe haklı.
- Toplumsal infiali saygıyla karşılıyorum.
- Ama geçmişte bazı provokasyonlar gördük... Bunu unutmayalım.
- Sonradan istenmeyen olayların doğmaması için her şeyi tadında ve çerçevesinde bırakalım.

***

"Kitlesel tepki" Cemil Çiçek'e göre "teröre verilecek en anlamlı yanıt" oldu.
Ama "bundan sonrası" artık devletin işi.
Çiçek:
- Devletin ilgili birimleri gerekeni yapmaktadır, yapacaktır, bundan kimsenin kuşkusu olmasın.

***

Cemil Çiçek:
- Ufacık bir kıvılcımdan ne büyük yangınlar çıkar, bunu unutmayalım.
- Ufacık, masum bir gösteriden, umulmadık sonuçlar çıkabilir... Geçmişte örneği çok.
- Onun için... Aman dikkat.