Hurma, zeytin, sıcak pide, çorba, salata...
Ve sonra da kebap. "Patlıcanlı"sından. Ve de "Urfalı Usta'dan."
Melih Gökçek bir yandan yemeğini yedi, bir yandan da "haksızlık" dedi. "Kıskançlık" dedi. "Melih Gökçek düşmanlığı" dedi.
Tandoğan'dan Keçiören'e giden yolun, Kazım Karabekir Caddesi'nin üzerinde "Urfalı Kebapçı Keko" var. "Habersiz" gittik, lokanta tıklım tıklımdı.
"Bir yer bulduk" oturduk.
Melih Gökçek'le "Ankaraspor'u, oğlu Ahmet Gökçek'i, Ankaragücü'nü" konuştuk.
- Bu işin sonu nereye varacak sayın Başkan...
Ahmet Gökçek "Ankaraspor Futbol Şube Sorumlusu" idi... Bir anda "Ankaragücü Başkanı" oldu... Federasyon "olaya" el koydu... Ne diyorsunuz?
Melih Gökçek "isterseniz geriye gidelim" dedi:
- 1994'e gidelim... Büyükşehir'e ilk başkan seçildiğim döneme... Zira olay o tarihe kadar uzanıyor.
