Siyaset ile futbol arasında benzerlikler var mı derseniz?.. Ararsanız bulunur...
Örneğin...
Futbolda, teknik direktörün "vazgeçilmezleri" olur... Yani takımın "iskeleti."
İskelette "altyapıda yetişenler" de vardır, "transferler" de.
Siyasette de "aşağı yukarı böyledir."

Adnan Menderes'in "vazgeçilmezleri" vardı.
Fatin Rüştü Zorlu gibi, Hasan Polatkan gibi.
Süleyman Demirel'in kurduğu takımların "iskeleti" vardı.
İhsan Sabri Çağlayangil, Ahmet Topaloğlu, Nahit Menteşe gibi.
İsmet İnönü'nün de öyle:
Bülent Ecevit... Kemal Satır... Turhan Feyzioğlu.
Bülent Ecevit'in "yıldızlarından" birkaçı:
Turan Güneş, Deniz Baykal, Orhan Eyüboğlu.
Necmettin Erbakan denilince akla Oğuzhan Asiltürk, Şevket Kazan, Recai Kutan, Fehim Adak gelmez mi?
Turgut Özal ve olmazsa olmazları:
Adnan Kahveci, Mesut Yılmaz, Mehmet Keçeciler, Yıldırım Akbulut, Hüsnü Doğan, Ekrem Pakdemirli.
Sözü "nereye ve kime" mi getireceğiz?
"Bugüne" ve Recep Tayyip Erdoğan'a.
İstanbul'a "Büyükşehir Belediye Başkanı" olduğunda "A takımında" ve "yakın çevresinde" kimler vardı?
Binali Yıldırım, Ömer Dinçer, İdris Naim Şahin, Veysel Eroğlu, Erdoğan Bayraktar, Hayati Yazıcı.
Siyaset eğer "futbol gibiyse", bu isimler de Tayyip Bey'in takımının "altyapıdan" yetişenleri.
Evet, altyapıdan geldiler.
2002'den bu yana "değişik görevlerde yetiştiler, piştiler."
Ve şimdi "6'sı da" Tayyip Bey'in "vazgeçilmezleri...Olmazsa olmazları" olarak kabinesindeler.